Thursday, December 31, 2009

Endonezya da saldırı uyarısı

Bali Valiliğinin halkla ilişkiler bölümü başkanı Putu Suardika, Valinin saldırı olasılığına karşı bir uyarıda bulunduğunu yalanlayarak, "Ne sözlü, ne de yazılı bir valilik uyarısı olduğunu" söyledi.



Suardika, bununla birlikte, geçmişte iki kez bombalı saldırıya hedef olan Bali'nin tetikte olmaya devam etmesi gerektiğini kaydetti.



ABD Büyükelçiliği tarafından Amerikan vatandaşlarına gönderilen elektronik postalarda, Bali Valisinin, "Bali'de bu gece bir saldırı düzenleneceği yönünde işaret olduğu" şeklindeki ifadesine yer verilmişti.

Bali Valisinin de vatandaşlara dikkatli olmaları uyarısında bulunduğu, ancak belirgin bir saldırı tehdidinden bahsetmediği bildirilmişti.



Cakarta'daki Amerikan Büyükelçiliğinin sözcüsü ise açıklamalarında doğrudan Bali Valiliğini dayanak aldıklarını belirterek, Valiliğin Turizm kuruluna ve otellere gönderdiği mesajı aynen aktardıklarını söyledi.

Bali emniyet sözcüsü de polisin bir saldırı tehdidinden haberi olmadığını ve her zaman güvenliği en sıkı biçimde sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.



Bali'deki yüzlerce Otel, lokanta ve kulübün yeni yıl gecesinde dolu olacağı bildiriliyor.

Endonezya'nın başkenti Cakarta'da altı ay önce lüks bir otele düzenlenen çifte bombalı saldırıda 7 kişi ölmüştü. Tatil yeri Bali'de 2002 yılındaki intihar saldırılarında ve 2005'te Batılıları hedef alan saldırılarda 220'den fazla kişi hayatını kaybetmişti.
Endonezya'da saldırı uyarısı

İşte Erdoğan ın yılbaşı mekanı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ailesiyle birlikte yeni yıl tatilini geçirmek üzere Antalya'ya geldi.

Başbakan Erdoğan ailesiyle birlikte 30 Aralık gecesi Antalya'ya geldi.



Antalya Hava Limanı'ndan sık sık Tatil yaptığı Belek'teki Rixos Premium Otel'e yerleşen Başbakan Erdoğan'ın yeni yılı burada karşılayacağı öğrenildi.



*OTELDEN KARELER İÇİN TIKLAYINIZ...
İşte Erdoğan'ın yılbaşı mekanı

Tuesday, December 29, 2009

Erdoğan a Turgut Özal ödülü verilecek

Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 'Turgut Özal Dünya Barışına Katkı Ödülü' verecek. '2009 Turgut Özal Ödülleri' bugün Ankara Bilkent Otel'de düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak. Turgut Özal Özel Ödülü, Türkçe Olimpiyatları Tertip Komitesi adına Başkan Mehmet Sağlam'a, Turgut Özal Bilim ve Teknolojiye Katkı Ödülü Prof. Dr. İhsan Doğramacı'ya ve Turgut Özal Ekonomi Ödülü de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na verilecek. Törende, eski bakanlardan Vehbi Dinçerler ile gazeteci Cengiz Çandar ve Taha Akyol da Turgut Özal'ın reformları üzerine konuşma yapacak. Erdoğan'a ödülün, Ortadoğu barışına yaptığı katkı, İspanya'yla birlikte hayata geçirdiği Medeniyetler İttifakı Projesi, Gazze'de yaşananları durdurmak için gösterdiği çaba ve diplomatik girişimlerden dolayı verildiği kaydedildi. Dernek tarafından geçen yıl Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e Turgut Özal Demokrasi Ödülü verilmişti.




Erdoğan'a Turgut Özal ödülü verilecek

Kurumlarda hata yapan, tüm kuruma mal edilemez

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün İstanbul Ceylan Otel'de yapılan DEİK Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda ardından da Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün 55. yıl kutlamaları ve 55 projenin ortak açılış töreninde, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiaları ve yaşanan süreci değerlendirdi. Erdoğan, kurumlararası çatışma yorumlarına tepki göstererek, "Öyle anlar geliyor ki kurumlar birbirine girmiş. Kim girmiş birbirine canım. Kimse kurumlarımız arasında kavga varmış gibi göstermeye çalışmasın" dedi. İşte Erdoğan'ın iki ayrı konuşmada verdiği ortak mesajlar:



'KAVGA VAR GİBİ GÖSTERİLMESİN'

"Bu devletin bir tanımı var. Anayasa nereye oturtmuşsa herkes onu yapacaktır. Bizim Güvenlik güçlerimiz de yargımız da ilgili tüm kurumlarımız da uyum içinde görevini yapacaktır. Hatalar, eksikler yok mudur, vardır. Ama kalkıp da bir yerden yakalayıp kurumlar arasında sorun varmış gibi göstermenin kimseye yararı olmaz."

"Her türlü iddia soruşturuluyor. Suç işleyen, ayrım gözetilmeden yargının önüne çıkarılıyor. Ak ile karayı ortaya çıkarıyor. Biz de sorumluluğumuz dairesinde hukuk çerçevesinde üzerimize düşeni yapıyoruz. Kurumlar içinde hata yapan varsa bunlar asla tüm kuruma mal edilemez. İddialarla, dedikodularla söylentilerle ülkenin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur."



'MEYDANI TERÖRE BIRAKMAYIZ'

"İş çevrelerimiz sivil toplum örgütlerimiz süreçte daha aktif bir rol almalıdır. Bu süreç, tarihi bir süreçtir. Statüko sürdürülecek mi yoksa değişecek mi? Bu acılara tahammül mü edeceğiz yoksa üzerine mi gideceğiz? Biz hükümet olarak değişmesi noktasında irademizi ortaya koyduk."

"Ülkemizin bir terör sorunu var. Buna hayır diyebilir miyiz? Ülkemizin bir etnik unsur sorunu var, hayır diyebilir miyiz? Ülkemizin bir dini gruplar sorunu var, hayır diyebilir miyiz? Azınlıklar sorunu var, hayır diyebilir miyiz? Bütün bunları ele alacak bir milli birlik ve kardeşlik projesi açtık. Ama buna öyle kalıplar giydirme çalışmaları başladı ki olmasın diye ellerinden gelen adımı atıyorlar, çabayı gösteriyorlar."



DİYARBAKIRSPOR'U KİMSE YAFTALAYAMAZ

Diyarbakırspor'un İstanbul'daki gecesinde Başbakan Erdoğan'a "Barış" yazılı 21 numaralı forma hediye edildi. Birlik ve beraberlik çağrısı yapan Erdoğan, "Bizim için İstanbul ne ise Diyarbakır da odur. Bazı çirkin olayları kabul etmemiz mümkün değil. Diyarbakır camiasını, kimse yaftalayamaz. Bunlar bizim birliğimize sıkılmış kurşunlardır" dedi.







'Kurumlarda hata yapan, tüm kuruma mal edilemez'

"Gençler spora teşvik edilmeli"

Diyarbakırspor için düzenlenen yardım gecesine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, molotofkokteyli atan çocukların bu eylemlere katılmasını engellemek için el ele vererek sporla bu sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.



Başbakan Erdoğan, Diyarbakspor için Mövenpick Otel'de düzenlenen yardım gecesine katıldı. Geceye Erdoğan'ın yanı sıra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, İstanbul Valisi Muammer Güler, Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer, Siirtspor Başkanı Fadıl Akgündüz ile Diyarbakırlı işadamları katıldı.



Gecede konuşan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakırspor için kalıcı bir tesis yapılması için hazineye ait 1600 dönümlük araziyi takım için ayırdıklarını ancak imar problemi yaşadıklarını kaydetti. Eker, "Çok acıdır ki Diyarbakırspor'un başarısını kendileri açısından yararlı görmeyen, takıma bugüne kadar destek ortaya koymayan ve siyasi hesaplarla bu projenin hayata geçmesine izin vermediler. İmar problemi vardı. İmar problemi çözülseydi Diyarbakırspor kalıcı bir tesise sahip olacaktı. Belediye de bu işler küçük hesaplarla yapıldığı için imar problemi çözülemedi. Diyarbakırspor mütevazi imkanlarla önemli bir başarı yakalamış ve bu başarı çizgisini bugün sürdürmektedir" diye konuştu.



Başbakan Erdoğan, İstanbul'da belediye başkanı olduğu dönemde de Diyarbakır'a gittiğini belirterek, Başbakan olduktan sonra da Diyarbakır'la gönül bağlarının hiç kopmadığını söyledi. Böyle bir geceye katılmanın kendisini hüzünlendirdiğini anlatan Erdoğan, "Anadolu takımlarının başarısı benim için de hedeflerimin arasında. Bu bana ayrı bir heyecan veriyor. Gençliğimizi kötü alışkanlıklardan korumanın tek çaresi kesinlikle spordur. Türkiye'de Spor dendiği zaman akla hep Futbol geliyor. Sadece futbol olarak sporu ele almayalım. Öncelikle olarak tabi ki önde ama her alanda sporu amatörüyle, profesyoneli ile geliştirelim" dedi.



Büyük takımlar karşısında başarı gösteren Anadolu takımlarının kendilerini sevindirdiğini vurgulayan Erdoğan, spora büyük önem verdiklerini vurguladı. Erdoğan, alt yapının bir takımın başarısında büyük önem arz ettiğine dikkat çekerek, "Alt yapı dediğimiz zaman bunun yapılabilmesi için imkanlar gerekiyor. Bu imkanların yanında lokal bariyerler ortaya çıkarsa bu süreci olumsuz etkiliyor" şeklinde konuştu.



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son yıllarda Türkiye'nin büyük spor organizasyonları ile adından söz ettirdiğini, İstanbul, İzmir ve Erzurum'da spor organizasyonları yapıldığını ifade etti. Diyarbakır'ın da bu illerden bir tanesi olması için o alt yapıya sahip olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Merkezi yönetim, belediye ve sivil toplum örgütleri ile el ele vererek bunu başarmalı. Merkezi yönetim olarak biz her şeye hazırız. Bu kadar genç nüfusa sahip olmamıza rağmen sporda istediğimiz noktaya ulaşmış değiliz. Geçmişte sadece güreşte başarı gösterirken, artık Türkiye futbol ve Basketbol gibi alanlarla da başarı gösteriyor. Alt yapı yetmez ilgi, bu da yetmez eğitim. Onun için spor okullarını kurduk" diye konuştu.



Galatasaray Spor Kulübü'nün Diyarbakır'da yatırım yaptığını dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu;



"Bu da dayanışma anlamında önemli. Bu dayanışmaların ülkemizin değişik yerlerinde olması sporumuza ayrı bir güç katacaktır. Süper Lig'de doğu Anadolu'da tek bir takım bile bulunmamasını yetkili makamlar olarak sorgulamalıyız. Bir ara Diyarbakırspor çok iyiydi. Ama ondan sonra gerilemeler oldu. Şimdi aynı güce yeniden kavuşması lazım. Hiçbir şeye aldırış etmeden yola devam etmek gerekir. Bazı çirkin olaylar oldu. Bu çirkin olayları kabullenmemiz mümkün değildir. Koskoca Diyarbakır halkını yaftalayamaz. Bunların hepsi bizim birliğimize, kardeşliğimize sıkılmış kurşunlardır. Biz buna fırsat vermeyeceğiz."



Başbakan Erdoğan, sporun siyasetten mutlaka uzak tutmak sureti ile kendi safiyeti içinde bir birlik, beraberlik, kardeşlik arazisi içinde düşünülmesi gerektiğinin altını çizdi. Bir dönem kendisinin de futbol oynadığını hatırlatan Erdoğan, "Ama aramızda en ufak bir sıkıntı olmamıştır. Hala görüşürüz. Onlar sağda solda çeşitli meşgaleleri vardır. Elbette herkesin siyasi görüşü vardır. Bunların ifade edileceği, tezahür edileceği yer spor salonları değildir. Onun için biz o yaşananları ayaklarımızın altına alıp, toprağa gömelim ve unutalım. Bunların hepsi bir avuç gözü dönmüş kitleler. Biz kaale almadan devam edeceğiz. Bizim milli birliğimiz, kardeşliğimiz daim olmalı. Hiçbir şeye aldırış etmeden, kardeşliğimizin abide şehri olan Diyarbakır'ı asla bir zaafa uğratmamalıyız" dedi.



"Bizim Diyarbakır'la ilgili alt yapıya yönelik attığımız adım ihmale uğrayacak bir adım değildir" diyen Erdoğan, "Bizim için İstanbul neyse, Ankara neyse, Diyarbakır'da odur. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor neyse Denizlispor, Manisaspor ve Diyarbakırspor da aynıdır. Sözde, eylemle, faklı tezahür ve ırkçı yaklaşımlar sergilemek bu ülkeye, tarihimize yapılacak en büyük hakarettir. Spor kardeşliğimizin gücü olmalıdır. Sahalar küfürden arındırıldığı gibi ırkçı yaklaşımlardan da uzak tutulmalıdır. Bunu da spor camiası yöneticileri sağlayacaktır" şeklinde konuştu.



10 bin Diyarbakırlı genci sporla buluşturacak projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'a bir çim saha ve yüzme havuzu yaptıklarını söyledi. Erdoğan, TOKİ ile birlikte süper lig takımlarına yönelik stadyumların daha modernize hale getirilmesi için çalışmalar yaptıklarını belirterek, "Diyarbakır'ın şuan ki stadı ile bu işin yürümesi mümkün değil. Ben Diyarbakırspor'dan daha fazla gayret, daha fazla özveri ve başarı bekliyorum. Diyarbakır'ın çok güçlü iş adamları var. Ne Diyarbakır'a yatırım yapıyorlar, ne de Diyarbakırspor'a yardım yapıyorlar. Yapmaları lazım. El ele vereceğiz. Doğduğun büyüdüğün, ya da doğmasan da annen, baban orda o yüzden yap. Diyarbakır şuanda Süper Lig'de ve bir aksilik olmaması lazım" dedi.



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, molotoflu eylemlere katılan çocuklardan da bahsettiği konuşmasını şöyle tamamladı; "Çocuklarımız eylemlere katılmasından, çocuklarımızın molotofkokteyli atmak sureti ile otobüs içindeki diğer çocukların ölmesinden yola çıkarak gelin el ele vererek sporla bu işi çözelim. O otobüsün kendi bindiği, bineceği otobüs olduğunun hesabını yapmıyor. Oturduğu evi yakmak neyse, otobüsü yakmakta odur. Biz hükümet olarak elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz. Spor birleştirici, dayanışma ve inanıyorum ki temsil ettiği ilin heyecanına heyecan katan bir aktivitedir."



Gecede daha sonra Başbakan Erdoğan'a 21 numaralı Diyarbakırspor forması hediye edildi.
"Gençler spora teşvik edilmeli"

İşte illere göre zamlı vergi oranları

Emlak vergisinde 2010′dan itibaren geçerli metrekare birim değerleri belirlendi. Emlak vergisinde en son değer belirleme işlemi 2005 yılında yapıldı. Yeni değerlerin ilk uygulama yılı olan 2006′da bu rakamlar tartışma konusu olunca, mevcut değerlerin düzeltilmesi için yeni bir yasa çıkarıldı. Ancak değerlerde çok fazla değişiklik olmadı, hatta bazı illerde eski rakamlar daha da artırıldı. 2006 yılında yeni değerler üzerinden vergi ödendi. 2007, 2008 ve 2009 yıllarında ise söz konusu değerler, kanun gereğince yeniden değerleme oranının yarısı kadar artış gördü.



Bu süreçte yeniden değerleme oranındaki artış yüzde 29,4, emlak vergisi değerlerindeki artış da yüzde 14,2 düzeyinde gerçekleşti. Ancak belediyeler, bu yıl yapılan son tespitler sırasında 2006 başındaki değerleri, bazılarında 3′e, 4′e katladı. Artış oranları, İstanbul ve İzmir gibi illerde yüzde 200′leri buldu. Ankara'da bazı ilçelerde değer artışı yüzde 20 seviyesinde tutuldu, bazı ilçelerde ise bu rakam yüzde 100′e yaklaştı. Diğer birçok ilde de enflasyonun çok üzerinde değer tespitleri yapıldı.



- Türkiye'nin en değerli yeri, İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki Anıt Caddesi oldu. Bu caddede metrekare birim değeri 25 bin 500 lira olarak saptandı. Yine Beyoğlu'nda İstiklal Caddesi'nin metrekare birim değeri 20 bin liraya, Takı Zafer Caddesinin 24 bin liraya, Kadıköy'de Bağdat Caddesinin de 5 bin liraya yükseltildi. 2005 yılındaki tespitlerde, İstiklal Caddesinin metre kare birim değeri, kayıtlara 7.500 lira, Takı Zafer Caddesinin 8.000 lira, Bağdat Caddesinin ise 2.194 lira olarak geçmişti.



Toplu Konut İdaresinin (TOKİ) hasılat paylaşımı yoluyla inşa ettirdiği Uphill Court, My World, Meridian gibi projelerle ünlenen Batı Ataşehirde'de birim değerler 2′ye katlandı ve 1.800 lira oldu. Bahçeşehir 1. kısımda da bu rakam 2.000 lira olarak belirlendi.



- Ankara'nın Kızılay ve diğer merkezi yerlerindeki değer artışı yüzde 20′de tutuldu. Değer tespitleri sonucunda metrekare birim değeri 5.000 liradan 6.000 liraya yükselen Zafer Meydanı, başkentin en pahalı yeri özelliğini korudu. Zafer Meydanını, birim değerleri 4.000 liradan 4 bin 800 liraya yükselen Atatürk Bulvarı ile Ziya Gökalp Caddesi izledi.



Tespitler sonrasında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in oturduğu Güniz Sokağın değeri 480 liraya, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in sokağının değeri de 360 lira oldu. Ankara'da Ahmet Taner Kışlalı Caddesinin metrekare birim değeri 200 liradan 300 liraya, Angora Caddesinin 250 liradan 350 liraya, Demetevler İvedik Caddesinin de 310 liradan 500 liraya yükseltildi.



İzmir'de de Bornova Fatih Caddesinin metrekaresi son tespitlerde 600 liraya, Konak'ta Atatürk Caddesi ile Mustafa Kemal Sahil Bulvarının da 4.076 liraya çıktı. Bursa'da da yeni tespitlerin ardından Kapalıçarşı'da metrekare birim değeri 8 bin liradan 10 bin liraya, Atatürk Caddesinde de 6 bin liradan 7 bin 531 liraya yükseldi.



NE İLLER ARASINDA, NE DE İL İÇİNDE DENGE VAR -



Birim değerlerin tespitinde, coğrafi durum, sosyoekonomik düzey ve gelişmişlik gibi ölçütler gözardı edildi. Bu nedenle de iller arasında büyük dengesizlikler meydana geldi. En yüksek birim değer, İstanbul'da 25.500 lira, Bursa'da 10.000 lira, Ankara ve Antalya'da 6.000 lira ve İzmir'de 4.076 lira düzeyinde bulunurken, bu rakam Niğde'de 856 lira, Hakkari'de 830 lira, Tunceli'de 108 lira, Bitlis'te 90 lira, Giresun'da 1.400 lira, Amasya'da 450 lira, Kars'ta 170 lira, Iğdır'da 25 lira, Zonguldak'ta 3.000 lira, Van'da 1.250 lira, Bolu'da 301 lira, Kütahya'da 1.500 lira, Malatya'da 1.900 lira, Erzurum'da 420 lira, Edirne'de 400 lira, Çorum'da 1.840 lira, Çankırı'da 300 lira, Kayseri'de 900 lira, Gümüşhane'de 1.250 lira, Diyarbakır'da 1.500 lira, Mardin'de 35 lira, Gaziantep'de ise 440 lira oldu. Aynı şekilde Mersin'de en yüksek metrekare birim değer 160 lira, Aydın'da 487 lira, Balıkesir'de 2.500 lira, Manisa'da da 4.500 lira şeklinde tespit edildi.



- İlçelerde de illeri geride bırakanlar oldu. Hatay il merkezinde en yüksek birim değer 117 lira olarak belirlenirken, bu rakam ilçelerinden Dörtyol'da 150 lira, İskenderun'da ise 800 lira oldu. Aynı şekilde Sinop'ta 208 lira olan en yüksek değerin, ilçesi Ayancık'ta 400 lirayı, Mersin'de 160 lira olan birim değerin ilçeleri Erdemli'de 200, Silifke'de de 240 lirayı bulduğu dikkat çekti. - Turizm yöreleri: Antalya'da 6.000 lira olan en yüksek birim değer, Alanya'da 950 lira, Kemer'de 2.000 lira, Kaş'ta 400 lira, Manavgat'ta 350 lira, Side'de 460 lira'ya ulaştı. Muğla il merkezinde 514 lira olan azami değer de Bodrum'da 4.000 lira, Marmaris'te ise 1.800 lira olarak tespit edildi.



HAKKARİ'DE TERSİ OLDU



Bu arada 2005′deki değer tespitleri sırasında 1.200 liralık metrekare birim değer ile İstanbul'un yalılarını geride bırakan Hakkari'nin Cumhuriyet Caddesinde indirime gidildi. Değer Tespit Komisyonu, son tespitte Bulvar ve Cumhuriyet Caddesinde metrekare birim değeri 830 liraya çekti.



EMLAK VERGİSİ DEĞERİ İLLER (M2/TL)

———————————— ——————–

ANKARA:

-Ahlatlıbel Mah. Küme Evler 1,20

-Aşağıdikmen Mah. Turan Güneş Bulv. 1.440,00

-Çankaya Mah. Cinnah Cad. 1.200,00

-Barbaros Mah. Tunalıhilmi Cad. 1.440,00

-Cumhuriyet Mah. Atatürk Bulvarı 4.800,00

-Zafer Meydanı 6.000,00

-Ziya Gökalp Cad. 4.800,00

-Mithatpaşa Cad. 2.400,00

-Sakarya Cad. 1.800,00

-Çukurambar Mah. Dumlupınar Bul. 960,00

-Devlet Mah. Dikmen Cad. 780,00

-Hilal Mah. Turan Güneş Bulvarı 1.440,00

-Kızılay Mah. GMK Bulvarı 2.400,00

-İzmir Cad. 1.800,00

-Oran Mah. Panora İş Merkezi 1.560,00



İSTANBUL:



-Büyükada 23 Nisan Cad. 2.570,00

-Kınalıada Akasya Cad. 2.990,00

-Arnavutköy Anadolu Mah. Sokaklar 130,00

-Sazlıbosna Mah. Bahar Sok. 15,00

-Ataşehir Barbaros Mah. Açelya 1.800,00

-Avcılar Merkez Mah. Marmara 900,00

-Ambarlı Mah. Marmara Sahili 500,00

-Bağcılar-Bağcılar Cad. 1.200,00

-Bahçelievler-Adnan Kahveci Bulvarı 1.800,00

-D 100 Yan Yol 2.300,00

-Bakırköy-Ataköy Rauf Orbay Cad. 2.140,00

-Başakşehir-Bahçeşehir 1. kısım 2.000,00

-Bayrampaşa-Akpınar Cad. 580,00

-Otogar, TEM bağlantı yolu 1.010,00

-Beşiktaş-Nispetiye Cad. 2.500,00

-Bebek-Arnavutköy Cad. 2.500,00

-Bebek Mah. Cevdet Paşa Cad. 3.000,00

-Cihannüma Mah. Conrad Otel 3.700,00

-Konaklar Mah. Sabancı İş Merkezi 3.750,00

-Levent Mah. Büyükdere Cad. Plazalar 3.700,00

-Beykoz-Anadolufeneri Fener Cad. 25,00

-Beykoz Konakları, Acarkent 180,00

-Çengeldere Mah. Sokaklar 8,00

-Beylikdüzü-Barış Mah. Adakent Cad. 250,00

-Beyoğlu-Bankalar Cad. 11.000,00

-Hacıhüseyin Mah. İstiklal Cad. 20.000,00

-Gümüşsuyu Mah. Taki Zafer Cad. 24.000,00

-Mete Cad. 20.000,00

-Anıt Cad. 25.500,00

-K.M.Çelebi Mah. Sıraselviler Cad. 13.500,00

-B.Çekmece-19 Mayıs Mah. Mutlak 1,02

-Çekmeköy-Ekşioğlu Mah. Sokaklar 30,00

-Eyüp-Merkez Mah. F. Korutürk Cad. 1.000,00

-Göktürk-İstanbul Cad. 750,00

-Fatih-Aksaray Mah. GMK Cad. 5.200,00

-Akşemsettin Mahl. Akdeniz Cad. 3.200,00

-G.Osmanpaşa-Hürriyet Mah. Sokaklar 500,00

-Kadıköy-Dumlupınar Mah. E-5 Cad. 5.000,00

-Fenerbahçe Mah. A.M. Efendi Cad. 4.000,00

-Bostancı Mah. Bağdat Cad. 5.000,00

-Göztepe Mah. Sokaklar 2.000,00

-Kartal-Esentepe Kartal Oto San. 370,00

-Sarıyer-Baltahisar Cad. 1.300,00

-Yeniköy Mah. Yalı Sok. 1.600,00

-Zekeriyaköy Mah. 1,2,3,4,5. Cad. 430,00

-Balaban Çıkmazı 35,00

-Sultanbeyli-Adil Mah. Murat Cad. 100,00

-Sultangazi-50 Yıl Mah. Sokaklar 300,00

-Gazi Mah. 1342, 1342, 1344 Sok. 240,00

-Şişli-19 Mayıs Mah. 1905 Ada 10.500,00

-Üsküdar-Altunizade Aka Gündüz Sok. 4.200,00

-Beylerbeyi Mah. Arabacılar Sok. 1.170,00

-Beylerbeyi İskele Cad. 2.600,00

-Yalıboyu Cad. 2.400,00



İZMİR:



Balçova-Bahçelerarası Mah. M. Paşa Cad. 2.500,00

-Üçkuyular Semt Pazarı 3.000,00

-Çetin Emek Mah. Kızıldağ Şasesi Mevkii 25,00

-Bayraklı-Adalet Mah. Altınyol 1.600,00

Bornova-Atatürk Mah. Barbaros Cad. 95,00

-Ergene Mah. Mustafa Kemal Caddesi 925,00

-Işıklar Mah. 6010 Sok. 27,00

Çiğli-Aydınlıkevler Mah. Anadolu Cad. 1.500,00

-İstasyon Mah. Dudayev Bulvarı 2.500,00

-Anadolu Cad. 3.000,00

-Evka 2 Mah. 250,00

Gaziemir-Aktepe Mah. Sokaklar 35,00

-Karabağlar-Cennetoğlu Mah. Yeşillik Cad. 1.753,00

-Esenyol Mah. İnönü Cad. 2.482,00

Karşıyaka-Alaybey Mah. Cemal Gürsel Cad. 2.153,00

-Atakent Mah. Cengiz Topel Cad., Mavişehi 2.870,00

Konak-1. Kadriye Mah. 697 Sok. 43,00

-Akdeniz Mah. Atatürk Caddesi 4.076,00

-Fevzipaşa Bulvarı 3.597,00

-Akın Simav Mah. Mithatpaşa Cad. 4.076,00

-Alsancak Mah. Altay Meydanı 2.877,00

-Etiler Mah. 9 Eylül Meydanı 3.870,00

ÇEŞME: 20-1750 TL,

FOÇA: 409 TL



BURSA



-Çekirge Mah. Çiftlik Sok. 13,00

-Nalbantoğlu Mah. Kapalı Çarşı 10.000,00

-Kuruçeşme Mah. Altıparmak Cad. (İşyeri) 6.275,00

-Altıparmak Cad. (Konut) 1.632,00

-Alacamescit Mah. Atatürk Caddesi (İşyeri) 7.531,00

-Atatürk Cad. (Konut) 1.632,00



NİĞDE



-Tepebağı Çeşme Başı 17,00

-Ahipaşa Mah. Dr. Sami Yağız-İstasyon Cad. 856,00



HAKKARİ



-Keklikpınarı Mah. Depin 10,00

-Bulvar-Cumhuriyet Caddeleri 830,00



GİRESUN:



-Teyyare Düzü Mah. 145, 146, 147 Sok. 70,00

-Kapu-Sultan Selim Mah. Gazi Cad. 1.400,00



AMASYA:



-Akbilek Mah. K. Nehrazoğlu Cad. 40,00

-Yüzevler Mah. Mustafa Kemal Paşa Cad. 450,00



TUNCELİ:



-İsmet İnönü Mah. Guri Küme Evler 7,00

-Moğultay Mah. Cumhuriyet Cad. 108,00

-ÇEMİŞKEZEK: 2-12 TL,

PÜLÜMÜR: 8-25 TL



IĞDIR:



-7 Kasım Mah. 264. Sok. 10,00

-12 Eylül Mah. Evren Paşa, Fatih Cad. 25,00 -



ZONGULDAK:



-10 Temmuz Mah. Mehmet Aksan Sok. 10,00

-Bahçelievler Mah. Balkaya-Küme Sok. 500,00

-Meşrutiyet-Mithatpaşa Mah. Gazipaşa Cad. 3.000,00

KOZLU: 5-30

MUSLU: Cumhuriyet Mah. Termik Santral Ars. 1.700,00

ÇAYCUMA: 40-200 TL,

K.EREĞLİ: 30-900 TL



ELAZIĞ:



-Göllübağ Mah. Küme Evleri 1,30

-İzzetpaşa Mah. Gazi Cad. 879,00

-Nailbey Mah. Gazi Cad. 1.050,00

KEBAN: Baraj Mahallesi 10.000,00

-Değirmenbaşı Mah. Pafta 4, Ada 199 10.000,00



KARAMAN:



-Organize Sanayi Bölgesi 6,50

-Ali Osman Mah. İsmet Paşa Cad. 400,00



VAN:



-Karşıyaka Mah. 7,00

-Bahçıvan Mah. Cumhuriyet Cad. 1.250,00

-Kazım Karabekir Cad. 1.000,00

EDREMİT: 5-30 TL

ERCİŞ: 1,5-350 TL



BOLU:



-Yaşamkent-Çivril Mah. 12,00

-Akpınar Mah. İzzet Baysal Cad. 205,00

-Aktaş Mah. İzzet Baysal Cad. 301,00

GEREDE:3-600 TL,

MENGEN: 15-30 TL



KÜTAHYA:



-İkiyüzük Mah. Köyiçi 7,00

-Alipaşa Mah. Cumhuriyet Cad. 1.500,00



MALATYA:



-Kiltepe Mah. Sokaklar 6,00

-Büyükhüseyin Mah. Atatürk Cad. 1.900,00

-Kavaklıbağ Mah. İnönü Cad. 1.900,00



DÜZCE:



-Sarayyeri Mah. Kozulluk Küme Evler 10,00

-Cedidiye Mah. İstanbul Cad. 1.313,00

AKÇAKOCA:20-180 TL



AFYONKARAHİSAR:



-Taşpınar Mah. Bayırdere Arkası 6,00

-Karaman Mah. Millet Cad. 3.000,00



BURDUR:



-Değirmenler Mah. Hatip Çıkmazı 10,00

-Konak Mah. Gazi Cad. 950,00



EDİRNE:



-Abdurrahman Tabya 15,00

-Fatih Mah. Ümran Akkan Cad. 400,00

KEŞAN: 25-600 TL



ERZURUM:



-Aktoprak Mah. Kümeevler 1,00

-Kuloğlu Mah. Hükümet Meydanı 420,00



BİTLİS:



-Taş Mah. Serpik Sok. 1,00

-Gazibey Mah. Nur Cad. 90,00

TATVAN: 2-39 TL



KARS: -Aydınlıkevler Mah. Aydın Çelik Çiftliği 2,50

-Kazım Paşa Cad. 170,00

SARIKAMIŞ: 1-12 TL,

KAĞIZMAN: 1-30 TL



ARTVİN:



-Farklı bölgeler 20,00

-İnönü Caddesi 1.800,00

-ARHAVİ:3-75 TL,

ŞAVŞAT: 10-125 TL



ÇORUM: -



Çepni Mah. Ağaç Pazarı 4,00

-Gazi Caddesi 1.840,00



KAYSERİ:



-Kızılırmak Mah. Dr. Fazıl Küçük Sok. 1,00

-Cumhuriyet, Kazancılar, Millet Cad. 900,00

-Alparslan Mah. Kandil Sok. 350,00



AKSARAY:



-Bahçesaray Mahallesi, sokaklar 3,00

-M. Altınsoy Caddesi 400,00



ÇANKIRI:



-61 pafta 609 ada 10,00

-Elif Caddesi 300,00



GÜMÜŞHANE



-Çamlıca Mah. Topal semti 15,00

-Karaer Mah. Atatürk Caddesi 1.250,00

TORUL: 13-21 TL,

KELKİT: 3-45,7 TL



DİYARBAKIR:



-Küme evler 4,00

-Camikebir Mah. Gazi Caddesi 1.500,00

-Caminebi Mah. İnönü Caddesi 1.500,00



MARDİN:



-Çubuk ve Necmettin Mahalleleri 10,00

-Nur Mah. Ana cadde kenarı 35,00

NUSAYBİN: 3-25 TL



TOKAT:



-Bahçelievler Mah. Arınç Sok. 6,00

-Akdeğirmen Mah. G.Osmanpaşa Bulvarı 400,00



AĞRI:



-Sokak dışı arsalar 10,00

-Leylekpınar Mah. Cumhuriyet Cad. 700,00



OSMANİYE:



-Ali Bekirli Mah. 1, 2, 24, 28 Sokaklar 7,00

-Alibeyli Mah. Cevdet Sunay Cad. 110,00



NEVŞEHİR:



-Bağevleri ve mandıraları 5,00

-Yenimahalle Atatürk Bulvarı 1.600,00

AVANOS: 10 -300 TL,

ÜRGÜP: 15-1.427 TL



SİNOP:



-Abalı-Osmaniye Yalı Köyü 2,45

-Yenimahalle, Gazi Caddesi 208,00

-AYANCIK: 50-400 TL,

GERZE: 30-200 TL



SAMSUN:



-Bulaç Mah. Köy Merk. 2,00

-Kale Mah. Gazi Cad. 3.500,00



HATAY:



-Dutdibi Mah. Gökçen Sok. 5,00

-Haraparası Mah. İstiklal Cad. 117,00

DÖRTYOL: 5-150 TL,

İSKENDERUN: 150-800 TL



DENİZLİ:



-Üçler Hacıeyüplü 3052 10,00

-Bayramyeri Meydanı 3.000,00



BATMAN:



-İstasyon Cad. 15,00

-Akyürek Mah. Cumhuriyet Bulvarı 750,00



AYDIN:



-560. Sok. 10,00

-Ramazanpaşa Mah. Hükümet Bulvarı 487,00

DİDİM: 20-700 TL,

AKBÜK: 40-200 TL

KUŞADASI: 25-246 TL,

DAVUTLAR: 34-273 TL



KIRIKKALE:



-Çullu Mah. Öküz Öldüren Mevkii 3,00

-Yenidoğan Mah. Zafer Cad. 950,00



BAYBURT:



-Esertepe Mah. Armağan Sok. 10,00

-Saathane Meydanı 210,00



ARDAHAN:



-Halilefendi Mah. Barış Sok. 5,71

-Kaptanpaşa Mah. Atatürk Cad. 102,69



ADIYAMAN:



-Bahçecik Mah. Sokaklar 8,00

-Eskisaray Mah. Gölbaşı Cad. 375,00



BİLECİK:



-İstasyon Mah. Demir Sok. 5,00

-Gazipaşa Mah. Atatürk Bulvarı 380,00



ERZİNCAN:



-Kurutilek Köyü 8,00

-İnönü Mah. Ordu Cad. 685,00



BİNGÖL:



-Yenimahalle Çamlık civarı 15,00

-İnönü Mah. Genç Cad. 450,00



KIRKLARELİ:



-Doğu Mah. Baraj Yolu 5,00

-Vilayet Meydanı 685,00



ÇANAKKALE:



-Yenimahalle Çamlık civarı 15,00

-Cevatpaşa Mah. K.Ahmet Paşa Cad. 1.300,00

BOZCAADA: 15-128 TL

GÖKÇEADA: 3-20 TL



UŞAK:



-Kemalöz Mah. Asil Sok. 3,00

-Durak Mah. İsmetpaşa Cad. 600,00



ESKİŞEHİR:



-Aşağı Çalan Mah. 2,50

-İsmet İnönü-1 Cad. 2.740,00



BALIKESİR:



-Atatepe San. Sts. 7,00

-E.Kuyumcular Mah. Milli Kuvvetler Cad. 2.500,00

AYVALIK: 20-450 TL

BANDIRMA: 2-856 TL

MANYAS: 3-61 TL



ANTALYA:



-Yörükler Mah. 39-41 Sok. 1,75

-Kepez Mahallesi 10,00

-Sinan Mah. Atatürk Cad. 6.000,00

-Tuzcular Mah. Cumhuriyet Cad. 3.500,00

-Altındağ Mah. Güllük 2.520,00

ALANYA: 15-950 KAŞ: 6-400

KEMER: 25-2.000

MANAVGAT: 20-350 TL

SİDE: 40-460 TL



MUŞ:



-Muratpaşa Mah. Mezarlık Mevkii 3,00

-Kültür Mah. Atatürk Bulvarı 75,00



KAHRAMANMARAŞ:



-Karacasu Ferhuş Mah. Küme Evler 5,00

-Menderes Mah. Trabzon Bulvarı 400,00



KIRŞEHİR:



-Gölhisar Mah. Sokaklar 15,00

-Ahi Evran Mah. Mehmet Ali Yapıcı Bulvarı 320,00



KARABÜK:



-Belen Mah. Nes Deresi Mevkii 4,00

-Bayır Mah. Kemal Güneş Cad. 1.500,00

-Ergenekon Mah. Atatürk Bulvarı 1.500,00



GAZİANTEP:



-Kerer Mah. Ağdere, Çakmak 0,30

-Alaybey Mah. Gaziler Cad. 414,00

-Beydilli, Ocaklar Mah. Sokaklar 11,00

-Düğmeci Mah. Suburcu Cad. 440,00



YOZGAT:



-Merkez Mah. Hamamderesi mevkii 1,50

-Aşağınohutlu Mah. Lise Caddesi 750,00



-TRABZON:



-Yeşilova Mah. Çamlık Sok 4,50

-Gazipaşa Atatürk Bulvarı 4.200,00



ISPARTA:



-Dere Mah. 2618 Sok. 9,00

-İstiklal Mah. Mimar Sinan Caddesi 908,00



BARTIN:



-Aladağ Mah. Sokaklar 7,50

-Kemerköprü Mah. Kemerköprü Cad. 23,50



MANİSA:



-Kazım Karabekir Mah. 461. Sok. 50,00

-Yarhasanlar Mah. 8 Eylül Cad 4.500,00



MUĞLA:



-Ortaköy Mah. Yaraş 6,00

-Şeyh Mah. Faruk Aksoy Sok. 514,00

BODRUM: 80-4.000 TL

MARMARİS: 285-1.800 TL



MERSİN:



-Adanalıoğlu Mah. Sokaklar 1,50

-Kültür Mah. İsmet İnönü Cad. 160,00

ERDEMLİ: 200 TL,

SİLİFKE: 240 TL







İşte illere göre zamlı vergi oranları

Yılbaşı akşamı için dört şehirden alternatifler

KARSSiz onu bir de karın beyaz battaniyesi örttüğünde görünEğer 2010 yılına nasıl girdiğinizi ballandıra ballandıra anlatmak niyetindeyseniz size uzun bir yolculuk önereceğim. Aslında kurduğum cümle sanırım yanlış oldu. Şöyle deseydim daha doğru olurdu sanırım; “Size iki saatte ulaşabileceğiniz, çok uzaklarda bir kent önereceğim...” Nasıl derseniz, anlatayım. Kars, Türkiye’nin en doğu ucunda. Ama uzakları yakın eden uçak, İstanbul’dan aldığı yolcuları yaklaşık iki saatte Kars’a ulaştırıyor. Kars uzak olduğu kadar, bu mevsimde çok soğuk da. Beyaz battaniyesini çoktan üstüne örtmüştür bile. Kars aslında kışın, kar altındayken güzeldir. Beyaz örtü bazı çirkinlikleri gözden saklar. Hem yeni yıl akşamı karla birlikte anılmaz mı zaten?Aslında Kars adı soğuğu çağrıştırır. Sonra da taş evler, geniş caddeler, kartal yuvası kale, tarihi köprü, gravyer ve kaşar peyniri, kaz kebabı, lezzetli yemekler, göllerin prensesi Çıldır ve asırlardır yapayalnız olan Ani harabeleri gelir insanın aklına. Ama Kars’ın baharı da, yazı da ayrı bir Güzellik sergiler. Doğası rengârenk tablolara dönüşür. Yani en doğudaki bu kentin her mevsimi güzeldir.Kars’ın tarihini uzun uzun anlatmayacağım. Çünkü o zaman yazı alır başını gider. Toparlamak zorlaşır. Onun için bugüne daha yakın geçmişten söz etmekte yarar var. Kenti gezmeye Kars Kalesi’nden başlayabilirsiniz. Kale, tepede, bir kayalığın üstünde kendini gösterir. Eteklerinde gürül gürül Kars Çayı akıp gider. Bu deli çayı aşmak için tarihi Taş Köprü’yü geçmeniz gerekir. Köprü ve etrafının fotoğrafçılara çok güzel pozlar verdiğini aklınızdan çıkarmayın. Kaleye ulaşan yol oldukça diktir. Tepeye kadar çıkmaya niyetliyseniz soluk soluğa kalmayı göze almalısınız. Kalenin güney eteklerinde eski Osmanlı mahallesi uzanır. İşte bu, kentin Mimari zenginliğinin kanıtlarından biridir. Bir yanda Rus mimarisini yansıtan taş evler, geniş caddeler, diğer yandan cumbalı Osmanlı evleri...EVLERİN HİKÂYESİYeni Kars’ta kuzeyden güneye uzanan dört ana caddeyi, doğudan batıya uzanan dört cadde dikine keser. Bu caddeleri, Baltık tarzı, düzgün kesme bazalt taşlarıyla yapılmış, bir veya iki katlı evler süsler. Bu evlerin hikâyesi şöyledir: 1877-78 savaşından sonra Kars’ı işgal eden Ruslar burayı Askeri vilayet ilan eder. Rus kumandanları ve aileleri için yeni bir kent inşa edilir. Kenti, 1890’da Hollanda’dan getirilen mimarlar düzenler. Buraya kadar geldikten sonra Çıldır’ı görmeden dönmek olmaz. Kars’tan çıkınca pencereden akıp giden görüntü birden boşalır. Karla kaplı düzlükler ve dağlar vardır artık... Göz alabildiğine hep aynı manzara uzanır gider. Arada bir, kara koyun sürülerini hayvan pazarına götüren çobanlar görüntüye girer. Köylerde kimsecikler görünmez. Ama bacalar beyaz beyaz tüter. Yolun iki yanındaki düzlüklerde tilkiler koşturup durur. Karların altında yiyecek bir şeyler ararlar. Arpaçay’ı geçince, uzaklarda Akbaba Dağı’nın karlı yamaçları görünür. Dağın arkasında Gürcistan ve Ermenistan vardır. Çıldır Gölü’nün önce ucu kendini gösterir. Küçük bir dere, sazlıkların arasından kıvrılıp göle kavuşur. Bir süre sonra bembeyaz göl görüntüye girer. O görününce, rüzgârın uğultusundan başka ses duyulmaz. Aslında Çıldır, çatırdayan buzlarıyla çığlık atar. Onu duymak için üstünde yürümek, gece ayazında kıyısında dikilmek gerekir. Çıldır insanı büyüler.Yeni yıla bu çığlık atan gölün üstünde şampanya patlatarak girmek, masalda yaşamak gibi bir şeydir. Yaşamınız boyunca unutamazsınız.Sınırdaki hayalet kentKars’a kadar gitmişken doğuya doğru 45 kilometre daha ilerleyip Türkiye’yi bitirmelisiniz. Çünkü burada 6.5 yüzyıldır bacası tütmeyen bir hayalet kent var. Ermeni Bagratuni Krallığı’nın başkenti... Daha önce bir Ermeni kale kasabası olan Ani, Kral III. Aşot’un hükümet merkezini Kars’tan buraya taşımasıyla önem kazanmıştır. Aşot’tan sonra tahta oturan I. Gagik, Ani’nin etrafını saran surları güçlendirmiş, kenti saraylar, kamu binaları, kiliseler ve muhteşem katedrallerle süslemiştir.Savaşlarla el değiştiren Ani, her seferinde biraz daha yıkılmıştır. Büyük darbeyi ise 1319 yılındaki deprem vurmuştur. Yerle bir olan kenti halk yavaş yavaş terk etmiştir. Ani’deki en son yazı 1348 tarihini taşır. Sonrasında şehrin üstüne sessizlik çökmüş, unutulup gitmiştir. Ta ki, 19. yüzyılda Batılı gezginlerce keşfedilene kadar. İngiliz gezgin Wilbraham, 1837’de Ani’yi görüp şunları yazmıştır: “Babil’in biçimsiz tümsekleri iskelete benziyor ama terk edilmiş Ani şehri, nefesi kesildiği halde yaşıyormuş gibi görünen bir cesedi andırıyor.”Batı tarafı yüksek surlarla çevrili olan kentin doğusunda Arpaçay’ın aktığı derin vadi bulunur. İşte bu vadi, Türkiye ile Ermenistan’ı birbirinden ayırır. İki ülke arasındaki mesafe öylesine yakındır ki, bir taş atsanız karşıdaki ülkeye düşer. Bu vadiyi gören bir yıkıntının üstüne oturup, uzaklardaki yüce dağlara bakmak, Ani’nin sessizliğini dinlemek, geçmişi düşlemek, Ermenistan’ı seyretmek insanı bir başka boyuta taşır.BALIKESİRİda Dağı’nın eteklerinde efsanelerle baş başaYeni yıla birkaç arkadaşla birlikte sessiz bir köşede lezzetli yemekler eşliğinde girmek isterseniz, size Kaz Dağları’nda bir adres önereceğim. Buraya nasıl gidildiğini şöyle anlatabilirim: Çanakkale üstünden gelirken Küçükkuyu’yu, beton yığınına dönüştürülen Altınoluk’u geçeceksiniz. Sol tarafta Tahtakuşlar sapağından içeri girip, döne döne Çamlıbel Köyü’ne tırmanacaksınız. Yeni yıla gireceğiniz Zeytinbağı Oteli’ni bulmakta hiç zorlanmayacaksınız. Sekiz odalı küçük otel, zeytin, incir, badem, fıstık ağaçlarının, bu mevsimde görünmeyen ama baharda rengârenk boy veren katırtırnaklarının, mevsiminde pembe mor çiçekler açan anemonların arasına saklanmıştır. Sizi büyük bir olasılıkla otelin işletmecisi, başaşçısı hem de her şeyi olan Erhan Şeker karşılayacaktır. Odanıza yerleştikten sonra, üstünüze kalın bir şeyler giyip bahçeye çıkın. Orada derin derin nefes alıp dağın seslerini dinleyin.Zeytinbağı’nda kaldığınız sürede yemek konusunda hiç endişe etmeyin. Çünkü Erhan Şeker bu konuda büyük ustadır. Onun eline kimse kolay kolay su dökemez. Siz gündüzleri dağ yürüyüşü yapın, akşamüstleri arkadaşlarınızla Ege’ye doğru kadeh kaldırın, sonra masanın başına geçip sizin için hazırlanan yemek şölenine katılın.Eğer şansınız varsa, yeni yıl gecesi Tunçel Kurtiz de sizinle kadeh tokuşturabilir. O davudi sesiyle size İda’nın efsanelerini anlatıp gecenize renk katabilir. Zeytinbağı’nda eski yılı yolcu etmek, yeni yıla hoş geldin demek yaşamınıza ayrı bir renk katacaktır. Tabii tüm bu güzel kutlamayı gerçekleştirebilmeniz için şimdiden yer ayırtmanız gerekiyor. Çat kapı giderseniz kapıda kalabilirsiniz.ORMANDA YÜRÜYÜŞEğer Kaz Dağları’nda başka bir adres isterseniz, size İlyada Otel’i öneririm. Buraya gitmek için Edremit’ten Kalkım istikametine sapmanız gerekir. Kızılçam ormanlarının içinden geçen bu yol, Kaz Dağları’nın çevrelediği yeşil çanağa doğru gider. İçlere doğru ilerledikçe termometrenin derecesinin hızla aşağıya indiğini göreceksiniz. İlyada Otel, ormanın içinde kaybolmuş küçük ve şık bir mekândır. Müşterileri daha çok Avrupa’dan gelen yabandomuzu avcılarıdır. Yeni yıla girmek bahanesiyle gideceğiniz İlyada Otel’de, kentin gürültüsünden uzakta bir-iki gün geçirmek Yaşam akülerinizi dolduracaktır. Yeni yıla zinde bir şekilde gireceğinizden emin olabilirsiniz. Gündüzleri ağaçkakanların gaga darbelerini, adını bilmediğiniz kuşların seslerini dinleye dinleye ormanın derinliklerine doğru yürüyün. Bu yürüyüş sizi kentin tüm zararlı etkilerinden arındıracaktır.Yeni yıla otelin havuzunun etrafında, eşinizle, dostunuzla kuş sesleri arasında girmek size çok keyif verecektir. KIRKLARELİKıyıköy’ün huzurunu Karadeniz mavisiyle buluşturunSize yeni yıl gecesi için Trakya’dan önereceğim kaçış noktası, Kırklareli’nin Karadeniz sahilindeki Kıyıköy’ü olacak. Bu cennet köşesine, İstanbul’dan otomobille yaklaşık 2.5 saatte ulaşırsınız. Yolu kısaltmak veya uzatmak sizin elinizde. TEM’den Edirne’ye doğru giderken Çerkezköy ayrımından otoyoldan çıkıyorsunuz. Daha sonra Saray’ı geçip, Kıyıköy istikametine ilerliyorsunuz. Yolun bu bölümü, insanın aklını başından alacak kadar güzel. Bu mevsimde yapraklarından soyunan ağaçlar, yolun iki yakasında uzanıp gidiyor. Acele etmemenizi, pencerenizi açıp, temiz havayla ciğerlerinizi yıkamanızı öneririm. Bu ağaçlıklı yolla birlikte tüm vücudunuzu bir huzur kapladığını hissedeceksiniz.Kıyıköy, Karadeniz’e akan Kazandere ve Pabuçdere’nin kucakladığı tepenin üstünde kurulmuş. Eski adı “Midye” olan bu köyde bir zamanlar Rumlar yaşıyormuş. Lozan Antlaşması’yla birlikte Rum nüfus, Batı Trakya’dan gelen Türklerle yer değiştirmiş. Köyün etrafı, büyük bir bölümü hâlâ ayakta duran Bizans surlarıyla çevrili. Bu surların 6. yüzyılda yapıldığı ve 9. yüzyılda onarım gördüğü belirtiliyor. Dere kıyısında ise kayalara oyularak yapılan 6. yüzyıldan kalma Aya Nikola Kilisesi, tüm bakımsızlığına rağmen insanı hayrete düşürüyor.SESSİZ VE LEZZETLİKaradeniz’e tepeden bakan bu şirin balıkçı köyüne, surların arasındaki asırlık bir kapıdan giriliyor. Daracık sokakların iki yanına eski ahşap evler sıralanmış. Yıkılmaya yüz tutmuş yaşlı evlerde hâlâ yaşayanlar var. Kim bilir kaç kuşaktan beri bu evlerde oturuyorlar? İnsan bu sokaklarda dolaşırken geçmişe yolculuk yaptığını sanıyor. Köyün bitimindeki kahvede oturup, Karadeniz’in lacivert sonsuzluğuna bakmak bir başka keyif veriyor.Köyün girişindeki Asmalı Kahve, adını etrafını saran yaşlı asmadan almış. Burada çay içen köy sakinleri, genellikle “Türkiye’nin hali ne olacak” sorusunun yanıtını arar. Tabii köy dedikoduları da asla ihmal edilmiyor.Kıyıköy’de yeni yıl gecesi için önereceğim mekân “Hotel Endorfina”. Karadeniz manzaralı temiz odaları, önünde geniş bir bahçenin uzandığı restoranı ile tam hafta sonu oteli. Mutfağı oldukça iddialı. Zeytinyağlıların yanı sıra, taze balıklar insanın damağında unutulmaz tatlar bırakıyor. Şef Mehmet Kartal, aynı zamanda tirol teknesi kaptanı, balıktan iyi anlıyor. Lezzetlisini seçiyor ve usulünde pişiriyor. Bir arkadaş grubuyla giderseniz, doya doya eğlenerek ve lezzetli yemekler yiyerek yeni yıla neşe içinde girersiniz. Aman gecenin sonunda kırlangıçtan yapılan balık çorbasını içmeyi unutmayın.İZMİRAlaçatı’nın butik otellerinde lezzet sörfüYazlık mekânlara kışın gitmeyi çok severim. Çünkü artık kalabalıklar çekilmiş, kasaba kendi kendine kalmıştır. Süslenmiş püslenmiş yazlık yüzünün altından gerçek yüzü çıkmıştır artık. Kimse kimseyi kazıklama telaşında değildir. Omuz omza yürünen sokaklar yalnızlığın tadını çıkarmaktadır. Herkes gerçek kimliğine bürünmüştür. Yaz gürültüsünün ve koşuşturmasının yerini artık dingin bir sessizlik almıştır.SESSİZLİĞİN KOLLARINDASize bu yeni yıla İzmir’in Alaçatı ilçesinde girmenizi öneriyorum. Yaz aylarının gözdesi bu ilçenin daracık sokaklarında bir aşağı bir yukarı yürümenin tam zamanıdır. Perşembe, cuma, cumartesi, pazar... Bir arkadaş grubu ile Alaçatı’nın birbirinden güzel butik otellerinden birini üs tutup, vur patlasın çal oynasın bir yılbaşı akşamından sonra, ertesi gün kendinizi sessizliğin kollarına atabilirsiniz.Eğer gidecek olursanız, size buranın geçmişi hakkında kısa bir bilgi vermek isterim. 1850 yılına kadar bir bataklık olan Alaçatı, sonradan kurutulmuş ve adalardan getirilen Rum işçilere burada bir liman inşa ettirilmiştir. Rum işçiler, limanın bir kilometre içine kendileri için taş evler yapıp bir köy oluşturmuşlar, çevreye de Şarap yapmak için bağlar dikmişlerdir. Bugün sokaklarda dolaşırken hayranlıkla seyrettiğiniz taş evler, işte bu Rum işçilerin yaptığı evlerdir. Tüm bölgede olduğu gibi burada yaşayan Rum ahali de, mübadele ile Alaçatı’dan sürülmüştür. Bu hüzünlü hikâyeyi uzatıp yeni yıl coşkusuna ket vurmamak gerekir galiba.Rüzgârların cirit attığı Alaçatı’da bu mevsimde sörf yapacağınızı pek sanmıyorum ama lezzetli yemekler yiyebileceğinizi umuyorum. Sanıyorum ilçenin gözde mekânları, yeni yıl için kapılarını açacaklardır. Örneğin Köşekahve’de, Ortakahve’de, Agrilia’da, Lavanta’da, Tual’de hem uzun uzun gazetenizi okuyabilir, kahvenizi çayınızı yiyebilir, lezzetli yiyeceklerle karnınızı doyurabilir, eğer vakit gelmişse içkinizi yudumlayabilirsiniz. VAKTİNİZ VARSA ÇEŞME’YE UZANINEğer cumartesi günü de orada kalırsanız, Alaçatı Pazarı’na uğramanızı öneririm. Burası, Ege’nin en renkli pazarıdır. Her ne kadar bu mevsimde çeşit azalsa da, pazarda sergilenenler hâlâ çekicidir. Alaçatı’ya çakılıp kalmak istemiyorsanız, size biraz ötedeki Çeşme’ye gitmenizi, Dalyan’da balık yemenizi, Ilıca’da Kumrucu Hüseyin’in kumrularıyla kahvaltı etmenizi, Ildırı sahilindeki balık lokantalarından bir-iki kadeh içmenizi, Urla’da Ünal kardeşlerin muhteşem katmerinin tadına bakmanızı, Dünyanın en eski zeytinyağı sıkım yeri olan Klazomenai’yi gezmenizi öneririm.Kış ortasında yazlık Alaçatı’da uzun bir hafta sonu geçirmek için, yılbaşından daha iyi bahane olmaz galiba. Arkadaşlarınızı ayartmak, uçak ve Otel rezervasyonu yaptırmak için çok vaktiniz yok. Hürriyet Seyahat’i okumayı bitirir bitirmez, telefona sarılmanızı öneririm. Alaçatı’da yeni yıla girmek yaşam pillerinizi tazeleyecektir emin olun.
Yılbaşı akşamı için dört şehirden alternatifler

Başbakan ın kravatına 6 bin TL

GAZİANTEP - Gaziantep'te, Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği'nin yaptıracağı Okul için müzayede düzenlendi.
Anatolian Otel'de düzenlenen müzayedede, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eğitime destek için kravatını bağışladı.
Başbakan'ın kravatına 6 bin TL

Friday, December 25, 2009

Hayat kadınıyla ilişkiye zorladı


Avustralya'nın Queensland kentinde yaşayan bir adam 14 yaşındaki oğlunu, bir hayat kadınıyla ilişkiye zorlamaktan dolayı mahkemeye çıkarıldı. Oğlunun eşcinsel olabileceği endişesine kapılan adam ilginç bir yol buldu.
Adam önce bir Otel odası kiraladı; sonra bir hayat kadınıyla anlaştı ve oğlunu yanına alarak otele gitti. Baba 14 yaşındaki oğlunu odaya göndermeden önce şunu söyledi: Kadınla seks yapmadan sakın odadan çıkma.
Olayın ortaya çıkmasının ardından anne, oğlunu cinsel ilişkiye zorladığı gerekçesiyle kocasından davacı oldu. Baba ise kendini savunmak için oğlunun erkek kardeşini taciz ettiğini, eşcinsel olup olmadığını öğrenmek amacıyla bu yöntemi bulduğunu söyledi. Mahkeme delillerin toplanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
DÜNYADAN KISA KISA...
BERLUSCONİ TELEFONLA HALKA SESLENDİ İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, 13 aralıktaki saldırının ardından istirahat etmekte olduğu Milano'daki evinden bugün de telefon aracılığıyla halka seslenerek, "Bozgunculuğa ve kötümserliğe hayır! Bozgunculuk ve kötümserlik fabrikaları, siyasette kin ve şiddet doğurmanın yanı sıra tüketim ve yatırımların gidişatını da olumsuz etkileyen bir atmosfer yaratmaya son vermelidir" dedi.
RUSYA KITALARARASI FÜZE DENEDİ Geçen hafta başarısız bir füze denemesi yapan Rusya, kıtalararası füze denemesi yaptı. Rusya, Sovyetler Birliği döneminden kalan Nükleer silahlarının kullanım süresini uzatma çalışmaları çerçevesinde yaptığı kıtalararası balistik füze denemesini başarıyla yaptı.
LE MONDE LULA'YI YILIN ADAMI SEÇTİ Fransa'da yayımlanan Le Monde gazetesi, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'yı, "yılın adamı" seçti. Le Monde, Lula'nın, Güney Amerika'ya yeni bir imaj verdiğini belirterek övdü. Haberde, ayrıca Lula'nın ekonomik büyümeyi ilerletirken yoksullukla mücadele eden dinamik, demokratik bir ülke yarattığı ifade edildi.
Hayat kadınıyla ilişkiye zorladı

"Federasyon Türkiye yi böldü" Yeni

TFF yönetimini istifaya davet eden Trabzonlular, "Futbol Federasyonu'nun kime hizmet ettiğini çok iyi gördük" ve "TFF, batıya hizmet ediyor" yorumlarıyla tepki gösteriyor. 6t1s.com adlı Taraftar sitesi ise, "Tarih, kırmızı plakayı Trabzon şehrinden büyük görenlerin acizlikleri ile doludur" başlıklı bir duyuru yaparak, yetkilileri kınadı.
"TFF, TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜ"
Türkiye Futbol Federasyonu'nun, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için yaptığı adaylık başvurusunda Trabzon'u maçların oynanacağı 8 ilin arasında değil de, Şanlıurfa ve Adana'yla birlikte yedek iller arasında göstermesi şehirde sinirleri iyice gerdi. Türkiye Futbol Federasyonu'nun, tarihinde 6 lig şampiyonluğu bulunan Trabzonspor'un yanı sıra, çeşitli liglerde altı profesyonel, amatör kümede 100'ü aşkın futbol kulübünün bulunduğu Trabzon'u, yedek listede değerlendirmesine vatandaşlar sert tepki gösterdi. Türkiye Futbol Federasyonu'nu ve buna göz yumanları istifaya davet eden Trabzonlular, forum sitelerinde, "Federasyonunuz da, şampiyonanızda sizin olsun", "TFF, Türkiye'yi ikiye böldü", "TFF, Trabzon'u dışladı", "Trabzon'a maç verilmesi için Gürcistan'da mı Avrupa Futbol Şampiyonası yapılmasını bekleyelim?", "Federasyon sadece batıya hizmet ediyor" ve "EURO 2016 Avrupa Şampiyonası'nda Trabzon şehrini yok sayanları kınıyoruz!" yorumlarıyla tepki gösterdi.
"TRABZONSPOR UYUTULMUŞ BİR ŞEHRİN HAYKIRIŞIDIR"
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak'ın Trabzonlu olmasına karşın buna göz yumduğu söyleyen taraftar sitelerinden 6t1s.com, oldukça sert bir açıklama yaptı. Binlerce üyesi bulunan siteden yapılan açıklama şöyle:
"Trabzonspor'u sadece futbol takımı olarak görenler, büyük bir yanılgı içerisindedirler. Trabzonspor, Trabzon şehrinin isyanıdır. Bugüne kadar unutulmuş bir şehrin, haykırışıdır. Yaşadığımız coğrafyada, şampiyon çıkarmış iki şehirden birisi olan Trabzon, başarıları alın teriyle kazanmıştır, ayak oyunları ile değil. EURO 2016 Avrupa Şampiyonası'nın Türkiye'de oynanabilmesi için hazırlanan adaylık dosyasında İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Eskişehir, Antalya ve Bursa şehirlerinin organizasyonun icra edileceği şehirler olarak bildirilmesi ve Trabzon şehrinin yok sayılmasının art niyetli ve belli bir projenin uzantısı olduğu düşüncesini bizlerde oluşturmuştur. Hele hele Şanlıurfa ile birlikte, 'Yedek Şehir' olarak bildirildiğinin söylenmesi ise düşüncelerimizdeki haklılığımızın teyidi gibidir."
"TRABZON HALKINI, 'ANLAMAZ, AKILSIZ' GİBİ GÖSTERME ÇABASI, KENDİ ZEKA SEVİYELERİNİN BİR GÖSTERGESİDİR"
Daha sonra TFF'in art niyetli olduğu vurgulanan açıklamada, "TFF'nin futbolda kime hizmet ettiğini, müsabakalarımızdaki hakem hatalarında açıkça gözlemlemekteyiz. Lakin, Trabzonspor'da futbolculuk, kaptanlık, yöneticilik ve başkanlık yapmış, keza onu Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı koltuğuna oturtmuş Trabzon halkına, kırmızı plaka uğruna sırt çeviren Faruk Özak'ın etkisiz ve yetkisizliği bizleri derinden yaralamıştır. Trabzon şehrinin konaklama ve ulaşım imkanlarını bahane edenler, bilmelidirler ki aday şehirlerin bazılarında 5 yıldızlı Otel yokken, Trabzon'da Grand Zorlu, Novotel ve Sumela otelleri olmak üzere 3 adet lüks otel mevcuttur. Ulaşım konusunda ise, bugün uluslararasına açık bir havaalanı mevcuttur ve günlük uçuş standardı aday şehirlerin bazılarından fazladır. Bugün, İstanbul - Antalya uçuş zamanıyla, İstanbul - Trabzon uçuş zamanı arasında fark yoktur. Bu anlamda, Trabzon halkını 'Anlamaz, akılsız' gibi gösterme çabası da, ancak ve ancak kendi zeka seviyelerinin bir göstergesi olsa gerek" denildi.
"TARİH, KIRMIZI PLAKAYI TRABZON ŞEHRİNDEN BÜYÜK GÖRENLERİN ACİZLİKLERİ İLE DOLUDUR"
Trabzon'un sadece siyasi rant kapısı olarak görüldüğünün vurgulandığı açıklama şöyle devam etti: "Trabzonspor'u ve Trabzon şehrinin halkını, siyasi rant kapısı olarak görenleri, son kez uyarıyoruz. Tarih, kırmızı plakayı Trabzon şehrinden büyük görenlerin acizlikleri ile doludur. Ve eminiz ki, gün gelecek tarih tekerrür edecek. İşte o zaman bizler, onurlu Trabzonspor bayrağımızla başımız dimdik, mevcut Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda şampiyonluk şarkıları söylerken, bugün kırmızı plakalı otomobile binenler asla saygı görmeyeceklerdir. Trabzon şehrini, EURO 2016 Avrupa Şampiyonası'nın oynanacak şehirler arasında göstermeyen, başta art niyetli olduğunu düşündüğümüz Türkiye Futbol Federasyonunu ve kurumlarını, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak'ı, 61 Proje ile yola çıkıp Stadyum Projesini de bu projeler içerisinde gösteren ancak böyle bir organizasyonda Trabzon'un da yer alması için tarihindeki imparatorluk şehri misyonunu göremeyen, Trabzon'un da bu oluşumda bulunması için hiçbir çaba sarf etmeyen Trabzon Belediye Başkanını kınıyoruz!"
KAYSERİ'NİN DOĞUSUNDA TAKIM YOK
Türkiye Futbol Federasyonu'nun belirlediği 8 il arasında Kayseri'nin doğusunda hiçbir ilin bulunmaması da, tepkilerin artmasına neden oldu. Federasyonu'nun şampiyona uğruna, doğu bölgesindeki insanları dışladığını söyleyen taraftarlar, bunun için hazırladıkları haritayı da forum sitelerinde paylaşıyor. Harita da belirlenen 8 il kutu içerisine alınmış ve Kayseri'nin batısı, TFF'nin şampiyona için hazırladığı logo içerisinde tutulurken, diğer iller bu logonun dışarısında tutulmuş şekilde resmediliyor.
"Federasyon Türkiye'yi böldü" Yeni

Oteli müşterilerle mühürlediler


Yalvaç Belediyesi tarafından 1996 yılında yaptırılıp, kiraya verilen 3 yıldızlı 96 yataklı otel, işletmecisi ve belediye yönetimi arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle zabıta ekipleri tarafından mühürlendi. Otel mühürlenirken içeride kalan müşteriler balkonlara çıkarak olayı anlamaya çalıştı. Otelin mühürlenmesinin ardından içerideki müşteriler uzun süredir kullanılmayan ve anahtarı bulunamayan tahliye kapısının kilidi kırılarak otelden çıkarıldı.
Otelin iki yıldır ruhsatsız ve amacı dışında çalıştığı ve belediye ile kira sözleşmesini yenilemediği gerekçesiyle belediye yönetimiyle anlaşmazlık yaşandığı ve bu doğrultuda Belediye Encümeni'nin 2 Ekim 2009 tarihinde mühürleme kararı aldığı belirtildi.BELEDİYE BAŞKANI TEKİN BAYRAMYalvaç Belediye Başkanı Tekin Bayram, otelin kapatılmasının tamamen hukuki olduğunu savundu. Otelin mühürlenmesi konusunda iki önemli sebebin bulunduğunu kaydeden Bayram, “Söz konusu otelin kapatılmasında iki unsur var: Birincisi iki yıldır ruhsatsız ve amacı dışında çalışıyor olması, ikincisi ise kira sözleşme süresi bitmesine rağmen tahliye edilmemesi” diye konuştu.
Otelin iki yıldır ruhsatsız çalıştırıldığını, Kaymakamlığın da belediyeye otelin kapatılması yönünde yazı gönderdiğini belirten Bayram, otele kapatılacağı uyarısında bulunulduğunu, otel işletmecisinin ise İdare Mahkemesine başvurarak, yürütmenin durdurulmasını talep ettiğini kaydetti.
Bayram şunları söyledi:“İdare Mahkemesi yürütmenin durulması talebini reddetti. Ruhsatsız çalışan iş yerinin kapatılması söz konusudur. Encümende görüştük ve mühürlenmesi yönünde de karar aldık. Kendilerine oteli boşaltmaları için süre verildi. Süre aşıldığı halde otel boşaltılmadı. Otelin kiralanması sözleşmesine imza atan kişi de ortada yok. Oteli kimin işlettiği belli değil. Otel amacı dışında kullanılıyor.”
Otelin içinde müşteriler varken kapının mühürlenmesi konusuna ise Bayram, otel çalışanlarına gerekli uyarıların yapıldığını, ancak müşteri almaya devam ettiklerini bildirdi. Mühürleme işleminden sonra da otele müşteri alındığını söyleyen Bayram, “Otelin ne amaçla kullanıldığını anlayamadık” dedi.OTEL SORUMLUSUOtel işletmesinden sorumlu olduğu belirtilen Ziya Özdemir ise 2006 yılından bu yana otelin ruhsatsız çalıştığını kabul ederek, “Ruhsatı veren yer belediye, 4 maddelik bir istekte bulundu. Bunun iki maddesini gerçekleştirdik, ancak belediye ruhsat vermemek için diğer maddelerin yerine getirilmesini istemiyor” diye konuştu.
Belediyenin asıl amacının kendilerini binadan tahliye etmek olduğunu savunan Özdemir, daha önce de belediyenin mühürleme girişiminde bulunduğunu bildirdi.Otelin amacı dışında kullanıldığı iddiasını da yalanlayan Özdemir, “Bu bir iftiradır. Bunu ispatlasınlar, ben gerekeni yaparım” dedi.
Oteli müşterilerle mühürlediler

Bir alo ile en lezzetli hindi sofranızda

The Plaza Hotel



Balmumcu'da yer alan The Plaza Hotel'in hazırladığı tam hindinin fiyatı 199 TL olarak belirlenmiş. Yarım hindi almak isterseniz onun fiyatı da 119 TL. Hindinin yanında garnitür olarak iç pilav, kestane şekeri ve brüksel lahanası sunulacak. Bir bütün hindi yaklaşık 10-12 kişilik... Tel: 0212 274 13 13



Set Kebap



Her çeşit kebabın yapıldığı ve 1978 yılından bu yana müşterilerine hizmet veren Set Kebap'ta satışa sunulan hindiler sekiz kiloluk. İç pilavlı, kestaneli ve tepside sunulan hindi paketinin fiyatı 150 TL. Siparişleri, yakın semtlere teslim edebiliyorlar ama uzak bir yerdeyseniz, siparişi gidip kendiniz almalısınız. Tel: 0212 264 52 66



Kaburga Sofrası



Sekiz kişilik kestaneli iç pilavlı bir hindi eve teslim olursa 176 TL, kendiniz alırsanız 160 TL'den satışa sunuluyor. 10 kişilik hindinin eve teslim fiyatı ise 220 TL olarak belirlenmiş. Tel: 0212 532 73 73



Kuruçeşme Divan



Kestaneli iç pilavlı, şarapta pişmiş armutla servis edilen tam hindi 249 TL, yarım hindi ise 149 TL olarak satışa sunuluyor. Hindiler, yaban mersini sosuyla hazırlanabiliyor. Tel: 0216 668 09 25



Sahan



1970 yılından bu yana kalitesinden ve lezzetinden hiçbir şekilde ödün vermeyen Gaziantep Mutfağı'nın iddialı kebapçısı 'Sahan', yılbaşının geleneksel lezzeti hindiyi birkaç alternatifle pişirip sofranıza getiriyor. 'Sahan' hindinin yanında, mıcırık piyazı, Halep köfte, bademli pazı, haydari, patlıcan salatası ve humus gibi bol seçenekli mezeler ile de sofranızı bereketlendiriyor. Tam hindinin fiyatı 155, yarım hindinin fiyatı 85 TL. Tel: 0216 315 36 36



Kanyon Konyalı



Kanyon'da hizmet veren Konyalı, yılbaşı için iki farklı seçenek sunuyor. 10-12 kişilik hazırlanan hindi dolmasının yanında beş porsiyon cevizli iç pilav, bir şişe yarap ve tahıllı ekmek de veriliyor. Bu mönünün fiyatı 275 TL. 8-10 kişilik hazırlanan hindi sarmasının yanında da yine aynı iç pilav, tahıllı ekmek ve Şarap ikram ediliyor. Bu mönünün fiyatı ise 250 TL. Hindilerin ağırlığı 7-7.5 kilo arasında değişiyor. Tel: 0212 353 04 50



Tavacı Recep Usta



Ankara'dan sonra İstanbul'daki şubeleriyle de hizmet vermeye başlayan 'Tavacı Recep Usta', hindilerini özel olarak Diyarbakır'dan getirtiyor. 4-5 kilo ağırlığındaki kestaneli iç pilavlı hazırlanan hindilerin fiyatı 130 TL olarak belirlenmiş. Yanında da irmik tatlısı hediye ediliyor. Tel: 0212 280 04 24



Kanaat Lokantası



İstanbul' un en ünlü mekanlarından biri olarak sayılan 'Kanaat Lokantası'nda üç boy hindi bulunabiliyor. Bu hindilerin büyük olanı 275, orta boy olanı 225, küçük olanı ise 175 TL'den satılıyor. Hindi, kestaneli pilavla satışa sunuluyor. Tel: 0216 553 37 91



Maci Restaurant:



Dedeman İş Merkezi'nin altında yer alan 'Maci Restaurant'ta hindi, tekli porsiyonlar halinde satılıyor. 300 gramlık porsiyonun fiyatı 25 TL'ye satılıyor. Tel: 0212 347 17 80



Movenpick Hotel İstanbul



Mövenpick Hotel Istanbul', yılbaşı gecesi aileniz ve dostlarınıza düzenleyeceğiniz ev davetinde sizleri hindi pişirme derdinden kurtarıyor. Geleneksel yılbaşı hindisi; iç pilav, kestane, patates, Brüksel lahanası, havuç, kereviz püresi, gravy ve yaban mersini sos ile sunuluyor. 5 - 5.5 kilo fırınlanmış bütün hindi 250 TL, KDV dahil. Tel: 0212 319 29 29



Swissotel



Swissotel'de yılbaşı için dört değişik Restoran hazırlıklarını son hızla sürdürürken, yılbaşını evinde geçirenler de düşünülmüş. Otelin Swiss Gurme bölümü, dışarıdan sipariş kabul ediyor. Swissotel'de altı ve sekiz kiloluk hindi paketi alternatifleri var. Bütün olarak satılan hindilerin yanı sıra pakette, karışık sebze, taze patates, kestane, hindi sosu ve iç pilav da yer alıyor. Hindinin kilosu 50 TL'ye satılıyor. Altı kiloluk 300, sekiz kiloluk hindi ise 400 TL. Tel: 0212 326 11 00


Bir 'alo' ile en lezzetli hindi sofranızda

ADSL kullanıcılarına müjde

Doany, Antalya Mardan Palace Otel'de bir grup basın mensubuyla bir araya geldiği sohbet toplantısında soruları yanıtladı. ''Yalın ADSL konusundaki çalışmalarının'' sorulması üzerine Doany, şöyle konuştu:



''Gelecek yıl BTK'nın kararını beklemeden yalın ADSL hizmetini 2010'da sunmaya hazırız. BTK ile şartları görüşüyoruz. Biz hala ara bağlantı fiyatı üzerinden regüle edilen bir şirketiz. Tarife değişikliğindeki düzenleme ile gelecek yıldan itibaren ses tarafında istediğimiz tarifeleri müşterilerimize sunabileceğiz.



Mobil operatörlerin şu ana kadar yapabildiği şeyi biz de yapabileceğiz. Bizim en büyük problemimiz fiyatlarımızın regüle ediliyor olmasıydı. Mobil operatörler tarifelerini sunduktan 6-7 gün sonra işleme koyabiliyor, biz tarife için regüle ediliyor olmaktan dolayı 5-6 ay bekliyoruz. Bu bizim için de BTK için de kötü. 1 Ocak 2010'dan itibaren tarife ve kampanyaları hızlı şekilde verebiliyor olacağız. 1 Ocakta 'geleceğin başladığı gün bugün' diyeceğiz.''



Doany, ''Türk Telekom'un yeni satın almaları olacak mı?'' şeklindeki bir soru üzerine, ''Şu anda satıcı durumda olan operatörler rayiç bedel üzerinden satış yapmıyorlar. Bu yüzden satın alma yerine grubumuzdaki Teknoloji şirketlerine yatırım yapmayı tercih ettik.. Bu noktada start-up dediğimiz başlangıç seviyesinde olan sıfır noktasından hareket eden şirketlerin felsefesiyle hareket etmelerini bekliyoruz. Büyümeleri için onları destekliyoruz. Hedef olarak da uluslararası pazarları gösteriyoruz. Türk Telekom Grubu şirketi Argela öyleydi mesela şimdi gayet iyi bir noktaya erişti. Bir haftalık reklam bütçeleriyle böyle küçük kurup büyütmek mümkün, yeter ki yaratıcı, üretici olun'' diye konuştu.



Bir başka soru üzerine de Doany, ''Oger Telekom'un, Türk Telekom'un hisseleri için ödediği rakamın, Türk Telekom'un bugünkü piyasa değerinin yüzde 20 üzerinde olduğunu'' söyledi.



Doany, ''sabit hatların rekabete açıldığının ancak bu konuda rekabet ortamının oluşmadığının anımsatılması'' üzerine sektördeki tüm rakip operatörler ve hatta onların dağıtıcılarıyla bu konuyu görüştüklerini, bu operatörlere ADSL'de pozitif ayrımcılık yaptıklarını belirterek, ''Ancak sabit hat kullanımında düşüş yaşandığı için bu Şirketler istediği noktaya ulaşamadı. Ayrıca bu şirketlerin yaptığı yatırıma ve aldığı riske bakarsanız konu daha iyi anlaşılabilir. Bu şirketler Vitamin'i geliştiren SEBİT kadar risk alsalardı çok daha iyi konumda olurlardı. Biz bu konuda her zaman olduğu gibi kurallara uygun hareket edeceğiz'' dedi.



TEKNOLOJİDE İLKLER - GALERİ
ADSL kullanıcılarına müjde

Thursday, December 24, 2009

Ağaoğlu, Uludağ daki otelini açıyor


Vali Şahabbetin Harput’un, Ali Ağaoğlu ile yaptığı telefon görüşmesi sonucu sağlanan uzlaşma basın bülteniyle kamuoyuna duyuruldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Ağaoğlu, Vali Harput’un akşam saatlerinde kendisini aradığını ve otelin açılmasının kayak camiası açından fayda sağlayacağını belirttiğini söyledi.
Ali Ağaoğlu, “Sayın Valimiz, ‘Sorunlarınızı biliyoruz ve çözümü konusunda da arkanızdayız, bu konuda kuşkunuz olmasın’ dedi. Bunun üzerine otelimizi açmaya karar verdik. Konuyla ilgili olarak cumartesi günü Uludağ’da basın toplantısı düzenleyeceğim” diye konuştu. Ağaoğlu, Uludağ’daki imar sorunları çözülünceye kadar Otel ve kayak tesislerini hizmete açmayacağını duyurmuştu.
Ağaoğlu, Uludağ’daki otelini açıyor

Kayak pistinde kaza

Bir süre önce Uludağ Kervansaray Otel'e yerleşen Tunuslu ailenin çocukları Slim El Aiba (9), Kervansaray Pisti'nde kayak yaparken ayağındaki kayak aniden çıktı.



Ayağından fırlayan kayağın alnını kestiği çocuğa ilk müdahaleyi babası Radhouane El Aiba (42) yaptı. Slim El Aiba, olay yerine gelen Jandarma arama kurtarma ekiplerince sedyeye alınarak kar motoruyla özel bir Sağlık merkezine kaldırıldı.



Durumu ciddi olan çocuk, ilk müdahalesinin ardından Devlet Hastanesine sevk edildi. Kazayı duyunca bölgeye koşan anne Nahla Amara El Aiba, sinir krizi geçirdi.



ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ...
Kayak pistinde kaza

Çikolatanızı kendiniz yapın

Çikolataya bayılıyor ve kendi çikolatanızı kendiniz yapmak istiyorsanız, 26 Aralık'ta Mövenpick Hotel Istanbul'un yolunu tutun. Çünkü Otel, enfes çikolatalarının sırrını 26 Aralık'ta düzenleyeceği çikolata yapımı kursunda meraklıları ile paylaşacak. Mövenpick Hotel Istanbul'un Pastane Şefi Mahmut Çalışır tarafından 15.00-18.00 saatleri arasında uygulamalı olarak verilecek olan çikolata yapımı kursunda katılımcılara; çikolata eritme, saklama ve işleme ile ilgili teknik bilgilerin yanı sıra beyaz ve siyah kalıp çikolata yapımı, ganaj hazırlanışı, truffle çikolata yapımı, çikolata ile meyve ve fındık kaplama öğretilecek. Kurs bitiminde yapılan lezzetli çikolataların tadımından sonra katılımcılara, sertifikaları ile birlikte günün anısına özel olarak dizayn edilmiş önlük hediye edilecek. Çikolata yapımını öğrenmek, yeni yılda sevdiklerine tatlı sürprizler hazırlamak isteyenler 0212 319 29 29'u arayıp kayıt yaptırabilirler. Kurs ücreti; 95 TL.



Çikolatanızı kendiniz yapın

Taksi ücretlerine zam

Başkentte taksi taşıma ücreti zamlandı. İlk kalkış ücreti 1.70 TL'den 2.20 TL'ye yükselirken, yeni tarife 26 Aralık Cumartesi gününden itibaren uygulamaya başlanacak.



Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Odası Başkanı Mehmet Yiğiner, Dedeman Otel'de düzenlediği basın toplantısında, iki yıldır taksi taşıma ücretlerine zam yapılmadığını söyledi. Akaryakıt, LPG, yedek parça gibi girdilerde önemli oranlarda artış yaşandığını belirten Yiğiner, esnafın talebi doğrultusunda yeni bir taksimetre uygulamasına gidildiğini bildirdi.



Yeni düzenlemeye göre, ilk kalkış ücretinin 1.70 TL'den 2.20 TL'ye yükseldiğini, sonraki her kilometre için 1.80 TL'lik ücretin 1.90 TL olarak belirlendiğini ifade eden Yiğiner, yeni tarifenin 26 Aralık Cumartesi gününden itibaren uygulamaya başlanacağını söyledi. Yiğiner, kalkış ücretinin yüzde 9, kilometre başına artışın ise yüzde 6 oranında zamlandığını savundu.



Yiğiner, önceden 5 kilometrelik bir mesafeye 10 TL 70 Krş ödeyen müşterinin, yeni düzenlemede 11 TL 70 Krş ödeyeceğini bildirdi.



Taksimetrede gece tarifesinin de kaldırıldığını ve tek tarifenin geçerli olacağını belirten Yiğiner, bu uygulamanın Esenboğa Havalimanı'ndaki taksiler için de aynı olacağını bildirdi.



Ankara ile İzmir'in nüfusları arasında bir fark olmamasına rağmen, başkentteki taksi sayının İzmir'in 3 katı olduğunu vurgulayan Yiğiner, ''Ankara'da 7 bin 701, İzmir'de ise 2 bin 640 taksi var. Başkentte Sincan ve Gölbaşı'nın da dahil olması ile taksici esnafının sayısı artmıştır. Taksicileri tek çatı altında toplayacağız. Sağlık raporu, sabıka kaydı gibi belgeler arayacağız. Taksici esnafını yeniden kayıt altına alacağız'' dedi.
Taksi ücretlerine zam

Tombalanın pabucu dama atıldı

BURSA - Televizyonun tek kanallı olduğu yıllarda yılbaşı gecelerinde akraba ve komşuları bir masa etrafından toplayan, hoş sohbeti sağlayan tombala ve kızmabirader,erini başka oyunlara bıraktı. Otel, Restoran ve diğer Eğlence mekanlarında düzenlenen yılbaşı programları yerine yılbaşı gecesini evinde geçirenlerin yıllardır tercihleri arasında yer alan tombala ve kızmabirader artık daha az oynanıyor.
Komşular, arkadaşlar, akrabalar veya sadece aile bireylerinin tavuk veya hindili akşam yemeği, meyve ve kuru yemişten sonra gecenin ilerleyen saatlerinde oynamaya başladığı tombala, özellikle televizyonun tek kanallı olduğu yıllarda insanlar arasındaki hoş sohbeti sağlayan önemli bir araç olma özelliğini giderek kaybediyor.
Televizyonda kanal sayısının artması, yılbaşı gecesine yönelik hazırlanan özel programlar ve insanların tercihlerinin değişmesi geleneksel sayılabilecek tombala ve kızma biraderin pabucunun dama atılmasına yol açtı. Eski yılbaşı gecelerini çocuklarına anlatan birçok kişi, tombalanın yarattığı hoş sohbeti özlediğini söyler hale geldi.
Birçok aile, yeni yıla ''merhaba'' denilen gecede tombala yerine dünyada da son derece popüler olan tabu, scrabble, monopoly ve jenga gibi oyunları tercih etmeye başladı.
"TOMBALAYI 50 YAŞ ÜSTÜ İYİ BİLİYOR"Oyuncak firması sahibi Kadir Özdenli, tombalanın özellikle 50 yaşın üzerindekiler tarafından iyi bilinen, eğlenceli bir Oyun olduğunu söyledi. Tombalanın eski yılbaşı gecelerinin vazgeçilmez eğlencesi olduğunu belirten Özdenli, ancak son dönemlerde bu oyuna özellikle gençlerin ilgi göstermediğini ifade etti.
1990'lı yıllarda özellikle tombala ve kızmabirader oyununun çok Moda olduğunu kaydeden Özdenli, şöyle konuştu: ''Geçmişte, yeni yıla evinde girmek isteyenler, hoşça vakit geçirebilmek ve eğlenmek için tombala ve kızmabirader oyunlarını alırlardı. Aile üyeleri veya arkadaşlarla oynanan tombala ve kızmabirader sayesinde eğlenceli bir yılbaşı geçirilirdi. Yılbaşı kutlamalarında bu alışkanlıklar özellikle son yıllarda büyük değişim gösterdi. Akrabaları ve komşuları bir araya toplayan, yılbaşı gecelerinin sembol oyunu tombala artık yavaş yavaş anılarda kalıyor.''
TOMBALAYA ALTERNATİF Oyunlar Son yıllarda tüm dünyada büyük ilgi gören tabu, scrabble, monopoly, jenga gibi oyunların tombalanın yerini aldığını söyleyen Özdenli, tombalanın artık sadece ucuz olması nedeniyle tercih edildiği ifade etti.
Tombalanın pabucu dama atıldı

BUTTERFLY CEMİL İPEKÇİ 2010

Türk Böbrek Vakfı yararına 19 Ocak 2010 tarihine Sheraton Otel'de yapılacak olan ve yeni yılın en görkemli defilesi olması için ciddi desteklerin alındığı "BUTTERFLY CEMİL İPEKÇİ 2010" defilesinde Pascal Nouma, Mehmet Topal ve Beşiktaş Spor Kulubü sporcuları böbrek hastası çocuklar için görev almaya karar verdi.

Defilede Cemil İpekçi tarafından galatasaraylı futbolcu Mehmet Toplal'ın da aralarında bulunduğu futbolcular için hazırlanan çok özel koleksiyonun tanıtımında yapılacak. Hüsnü Şenlendirici ve Pascal Nouma'nın da dstek verdiği defilede kareografinin en özel bölümünde ünlü futbolclarda podyuma çıkacaklar.

Defilenin finalinde ise Hüsnü Şenlendiricide Cemil İpekçi'ye klarnet ile eşlik edecektir. Birbirinden popüler 30 mankenin görev alacağı bu muhteşem defilenin hazırlıkları büyük bir özveri ve titizlikle devam etmektedir.

BUTTERFLY CEMİL İPEKÇİ 2010

Ankara da taksi ücretlerine zam


Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Odası Başkanı Mehmet Yiğiner, Dedeman Otel'de düzenlediği basın toplantısında, iki yıldır taksi taşıma ücretlerine zam yapılmadığını söyledi. Akaryakıt, LPG, yedek parça gibi girdilerde önemli oranlarda artış yaşandığını belirten Yiğiner, esnafın talebi doğrultusunda yeni bir taksimetre uygulamasına gidildiğini bildirdi.
Toplu taşımaya yılbaşı zammı
Yeni düzenlemeye göre, ilk kalkış ücretinin 1.70 TL'den 2.20 TL'ye yükseldiğini, sonraki her kilometre için 1.80 TL'lik ücretin 1.90 TL olarak belirlendiğini ifade eden Yiğiner, yeni tarifenin 26 Aralık Cumartesi gününden itibaren uygulamaya başlanacağını söyledi. Yiğiner, kalkış ücretinin yüzde 9, kilometre başına artışın ise yüzde 6 oranında zamlandığını savundu.
Yiğiner, önceden 5 kilometrelik bir mesafeye 10 TL 70 Krş ödeyen müşterinin, yeni düzenlemede 11 TL 70 Krş ödeyeceğini bildirdi.Taksimetrede gece tarifesinin de kaldırıldığını ve tek tarifenin geçerli olacağını belirten Yiğiner, bu uygulamanın Esenboğa Havalimanı'ndaki taksiler için de aynı olacağını bildirdi.
Ankara ile İzmir'in nüfusları arasında bir fark olmamasına rağmen, başkentteki taksi sayının İzmir'in 3 katı olduğunu vurgulayan Yiğiner, “Ankara'da 7 bin 701, İzmir'de ise 2 bin 640 taksi var. Başkentte Sincan ve Gölbaşı'nın da dahil olması ile taksici esnafının sayısı artmıştır. Taksicileri tek çatı altında toplayacağız. Sağlık raporu, sabıka kaydı gibi belgeler arayacağız. Taksici esnafını yeniden kayıt altına alacağız” dedi.
Ankara'da taksi ücretlerine zam

Wednesday, December 23, 2009

Turizmde yeşil yıldız kriteri


Bu yıl 20. yılını kutlayan BW The President Hotel, ‘Sürdürülebilir Turizm için sürdürülebilir çevre’ felsefesinden yola çıkarak, İstanbul’un İlk, Türkiye’nin İkinci ‘YEŞİL YILDIZ’ alan oteli oldu.

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, çevreye duyarlılık belgesi olarak verilen ‘YEŞİL YILDIZ’ı alan BW The President Hotel; otelin çevreye duyarlı olması konusunda, son birkaç yıldır 5 milyon doların üzerinde altyapı yatırımı gerçekleştirirken, her ay düzenlediği eğitimler ile tüm personelini çevre konusunda bilgilendirdi. 2010 yılında, her ay gerçekleşecek olan çevre eğitimlerine, Otel personelinin yanı sıra, çevre esnafının katılımının sağlanması planlanıyor.

Son birkaç yıldır, enerji tasarrufu ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda yatırım yaptıklarını kaydeden BW The President Hotel Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu, “Klima cihazları, ısıtma cihazları, soğutma kuleleri, buhar kazanları başta olmak üzere altyapımızı; enerji tasarrufu ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda, yaklaşık 5 milyon doların üzerinde yatırım ile yeniledik. BW The President Hotel grubu olarak, İstanbul’un ilk ‘Yeşil Yıldız’ alan oteli olmaktan, büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz” dedi.

Recep Arifoğlu, altyapı yatırımlarının paralelinde, % 18 elektrik tasarrufu, % 40 su tasarrufu ve aylık ortalama 300 kg daha az deterjan kullanımı gibi sonuçların alındığını sözlerine ekledi.

ÇEVRE EĞİTİMİ, 2010 YILINDA DEVAM EDECEK
Otel genelinde, 2009 yılında her ay yapılan çevre eğitimleri sonucunda, atıkların geri kazanılması ve geri dönüşüm projeleriyle, 103 ağacın kesilmesinin önlendiğini açıklayan BW The President Hotel Genel Müdürü Ersin Durgun, aynı zamanda, 950 kilogram atık yağın geri kazanılmasını sağlayarak, doğadaki 950 milyon metreküp içme suyunun kirlenmesinin önüne geçildiğini ve otel bünyesinde atık pillerin geri kazanılmasıyla da, yaklaşık 26 bin metrekare toprağın kirlenmesinin önlendiğini söyledi.

Tüm departmanlara verilen çevre eğitiminin 2010 yılında da devam edeceğini belirten Ersin Durgun, “Aldığımız eğitimler ile hepimiz; hem otelimizde, hem de sosyal hayatımızda, kaynakların daha tasarruflu kullanılması konusuna, büyük bir duyarlılık ile yaklaştık. Önümüzdeki yıl, bu bilinci, iş yerlerimiz ve evlerimizin yanı sıra, çevremizdeki herkese aşılama konusunda çalışmalarımız devam edecek. Gerek Eğitim, gerek çevre kirliliğini önleme ve enerji tasarrufuna yönelik yaptığımız altyapı çalışmaları neticesinde, İstanbul’un ilk ‘Yeşil Yıldız’ alan oteli olmaktan, büyük onur ve mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.
Turizmde 'yeşil yıldız' kriteri

Başbakan Erdoğan Suriye de

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, ''Biz dış politikamızı birilerinin vereceği talimata göre belirleyemeyiz, biz dış politikamızı kendimiz belirleyeceğiz, bunu böyle halletmek durumundayız'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Şam'da Dedeman Otel'de düzenlenen Türkiye-Suriye İş Konseyi toplantısında iş adamlarına seslendi.



Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: ''Biz Casyun tepesinden Şam'a baktığımızda bize yabancı bir şehri seyretmiyoruz, eminim ki sizlerde Topkapı sırtlarından Boğaz'a baktığınızda yabancı bir şehri seyretmiyorsunuz. Bu kadar ortak yönü, bu kadar ortak değeri, bu kadar ortak tarihi ve kültürü olan iki milletin birbirine uzak olmasını, birbirinden ayrı düşmesini kabul edemezdik, içimize sindiremezdik. İşte onun için canla başla çalıştık, gecemizi gündüzümüze kattık ve bugünleri hep birlikte inşa ettik. Daha kat edeceğimiz uzun bir mesafe var. İnanıyorum ki aradaki başka engelleri de kaldıracağız, başka pürüzleri de gidereceğiz ve dünyaya örnek teşkil edecek bir işbirliği ve dayanışmayı birlikte imar edeceğiz. Ayrılıkta zafiyet var birlikte güç var, biz bu arzuya, bu iradeye sahibiz.''



''NORMALLEŞME MİDİR? YOKSA EKSEN KAYMASI MIDIR?''



Salondaki buluşmaya ''Bu ne güzel bir buluşma'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Yani bunu tesis etmek, bunu sağlamış olmak, normalleşme midir? Yoksa eksen kayması mıdır? Türkiye ile Suriye arasındaki Ticaret hacminin katlanarak artması bir eksen kayması mıdır? Yoksa normalleşme midir? Dış politikalarımızda dayanışma içinde yardımlaşma içinde olmak birbirimizi desteklemek eksen kayması mıdır? Yoksa normalleşme midir? Tabiki normalleşmedir? İşte bu başarıldı. Tüm dünya bunu böyle görmek durumundadır. Bunu böyle anlamak zorunda. Biz dış politikamızı birilerinin vereceği talimata göre belirleyemeyiz, biz dış politikamızı kendimiz belirleyeceğiz. Bunu böyle halletmek durumundayız.''



Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Türkiye ile Suriye yakınlaştığı için ülkelerin dış politikalarında bir eksen kayması, bir yön değiştirme olmadığını belirterek, ''Tam tersine ülkelerimizin dış politikaları normalleşiyor. Kardeşlerim, dere yatağında akar. Ne kadar farklı yerlere kaydırırsanız kaydırın er veya geç dere kendi yatağını bulur ve o yatakta akar. İşte şimdi dere yatağını buldu'' dedi.



Erdoğan, yanlış olanın bugünkü yakınlaşma değil, dün yaşanan soğukluk, lüzumsuz gerginlik, anlamsız uzaklaşma ve aradaki mayınlar olduğunu ifade ederek, ''Yanlış olan birbirimize olan ön yargılardır. Bugün bunların tamamını ortadan kaldırdık, kaldırıyoruz'' diye konuştu.



Başbakan Erdoğan, Şam'da Dedeman Otel'de düzenlenen Türkiye-Suriye İş Konseyi toplantısında iş adamlarına seslendi.



Türkiye'den 200'ü aşkın iş adamıyla birlikte Suriye'ye geldiklerini, iş konseyi toplantısına bir o kadar da Suriyeli iş adamının katıldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:



''Şu anda burada 500'ü aşkın Suriyeli ve Türkiye'den gelmiş iş adamlarımız var. Şimdi biz geleceğin Orta Doğu'daki aksiyoner bir yapısını inşa edeceğiz. Bu bir şeyi sağlayacak, sadece Türkiye-Suriye ilişkilerini değil Orta Doğu barışının alt yapısını, zeminini de bu güçlendirecektir, bunu böyle bilin.

Kim ne derse desin, kim hangi yorumu yaparsa yapsın. Ben tüm bu yorumları, ithamları art niyetli buluyorum. Art niyetli değilse bile cehaletten kaynaklandığını düşünüyorum. Türkiye ile Suriye yakınlaştığı için ülkelerimizin dış politikalarında bir eksen kayması, bir yön değiştirme olmuyor. Tam tersine ülkelerimizin dış politikaları normalleşiyor. Kardeşlerim, dere yatağında akar. Ne kadar farklı yerlere kaydırırsanız kaydırın er veya geç dere kendi yatağını bulur ve o yatakta akar. İşte şimdi dere yatağını buldu. Yanlış olan bugünkü yakınlaşma değildir, yanlış olan dün yaşanan soğukluktur, lüzumsuz gerginliktir, anlamsız uzaklaşmadır. Yanlış olan aramızdaki mayınlardır. Yanlış olan birbirimize olan ön yargılardır. Bugün bunların tamamını ortadan kaldırdık, kaldırıyoruz. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum, olması gereken yere geliyoruz. Normal bir ilişki tesis ediyoruz. Olması gereken budur. Kardeşler, akrabalar arasında olması gereken iletişim ve işbirliğini kuruyoruz.''



Ramazan ve Kurban bayramlarında akraba olan iki ülke vatandaşlarının sınırlara yığıldığını söyleyen Erdoğan, bu insanların birbirlerini ziyaret etmek, birbirleriyle bayramlaşabilmek için bin türlü zahmete katlanmak zorunda kaldıklarını anlattı. Erdoğan, ''Bugün ise artık sadece bayramlarda değil, istedikleri her an akrabalarıyla birbirleriyle buluşuyor, kaynaşıyor. Aman yarabbi, bu ne güzel bir buluşma. Emeği geçenleri tebrik ediyorum'' dedi.



''AÇAMAYACAĞIMIZ KAPI YOKTUR''



Türk ve Suriyeli iş adamlarının kuracakları ortak şirketlerle üçüncü ülkelerde yatırım yapabileceklerini söyleyen Erdoğan, tecrübe ve sermayeyi birbirine kaynaştırmak suretiyle bu adımların atılabileceğini belirtti. Erdoğan, ''Ben bu fırsatı da önümüzde görüyorum ve bunu başarabileceğinize de inanıyorum. Şundan eminim ki ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari potansiyeli iyi kullanabildiğimiz takdirde açamayacağımız kapı yoktur'' dedi.

İktidara geldiklerinde, 7 yıl önce Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasının 230 milyar dolar olduğunu, 2008 sonunda bu rakamın 742 milyar dolara çıktığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, ihracatın 36 milyar dolardan 2008 sonu itibarıyla 132 milyar dolara yükseldiğini, şu anda krize rağmen yıl sonu itibarıyla 100 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirilmesinin beklendiğini ifade etti.



''Bu dayanışmalarımızı bölgede artırdığımız zaman, bunun planlamasını iyi yaptığımız zaman göreceksiniz yeniden sıçramaları ardı ardına yapabiliriz'' diyen Erdoğan, Türk inşaat şirketlerinin Dünyanın dört bir yanında bir çok Proje üstlendiğini hatırlattı. 70 ülkede toplam 140 milyar dolarlık iş hacmine sahip Türk inşaat sektörünün dünyanın en büyük 225 firması içinde 31 firmayla Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:



''Bu başarı kendiliğinden gerçekleşmedi. Köklü reformlar yaptık. Özel sektörümüzün, iş adamlarımızın önünü açtık. Yatırım ortamını düzelttik. Yolsuzluklara karşı kararlı bir mücadele başlattık. Hepinizin bildiği ve yakından hissettiği gibi küresel bir ekonomik krizin içinden geçerken dünya kredi kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu şu süreçte yükseltmeye başladılar. Halbuki AB üyesi ülkelerin bir çoğunda kredi notları düşürülüyor. Ama Türkiye'nin katlayarak artırılıyor. Nasıl oldu bu? Dedim ya, güven ve istikrar. Bundan sonra da aynı şekilde bu kararlılığımızı devam ettireceğiz.



Her alanda atacağımız bu adımlarla inşallah enerji konusunda Suriye'nin doğalgaz sorununu çözüyoruz. İnşallah su sorununu, gerek Asi gerek Dicle ile birlikte büyük ölçüde, büyük ölçüde demiyorum daha da aşıyorum bu işi inşallah bu projeler hayata geçtiğinde su sorunu da tamamıyla bitmiş olacaktır. Buna inanıyorum.''



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tek başına Türkiye'nin refah, huzur ve emniyet içinde olmasının bir anlam ifade etmediğini belirterek, ''Tek başına Suriye'nin, Lübnan'ın Irak'ın, tüm bölge ülkelerinin ilerlemesi, kalkınması, refahını arttırması bir anlam ifade etmez. Çünkü biz bir ortak bölgede bulunuyoruz. Bunun da ötesinde, birbiriyle akraba olan halklarımız var'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, Şam'da Dedeman Otel'de düzenlenen Türkiye-Suriye İş Konseyi toplantısında iş adamlarına seslendi.



Erdoğan, Türkiye'nin kendi içinde olduğu gibi bölgesinde de huzur, refah, istikrar ve Güvenlik istediğini kaydetti.

Ekonominin iki sır kelimesi bulunduğuna, bunların güven ve istikrar olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:



''İş adamı istikrar arar, güven arar. Eğer, istikrar, güven yoksa iş adamı yatırım yapmaz. Bir başka ülkeye yatırım yapacaksa orada da onu arar. Eğer o ülkede istikrar varsa oraya gider, güven varsa gider yoksa gitmez. E intihar etsin... İntihar etmenin anlamı yok çünkü iş adamı gittiği yerden bir şeyler kazanacak. İstikrar olmayan yerden kazanç olur mu güven olmayan yerden kazanç olur mu? Tabii ki olmaz onun için bu iki sır kelime çok önemli. Şu anda hamdolsun Türkiye'de, Suriye'de bu iki kavram zemin buldu, yeri var.''



''KOMŞULARDA BİR SORUN VARSA...''



Başbakan Erdoğan, son yedi yılda Türkiye ve Suriye arasındaki yakınlaşmanın benzerlerini tüm komşu ülkelerle de tesis etmenin gayreti içerisinde olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:



''Irak, Ürdün, Lübnan aynı şekilde. Bakın bu Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi oluşturma gayretleri Irak-Suriye arasında var. Şimdi Ürdün'le aynı şekilde böyle bir görüşmemiz var. Lübnan'la aynı şekilde var. Bütün bunlar oluştuğu zaman bölge bu işte bir havza oluşturacak ve böylece aramızdaki dayanışma bağları daha da güçlenecek. Biz hep şuna inandık; tek başına Türkiye'nin refah içinde olması huzur ve emniyet içinde olması bir anlam ifade etmez. Tek başına Suriye'nin, Lübnan'ın Irak'ın, tüm bölge ülkelerinin ilerlemesi, kalkınması, refahını arttırması bir anlam ifade etmez. Çünkü biz bir ortak bölgede bulunuyoruz, ortak bir coğrafyayı paylaşıyoruz. Bunun da ötesinde, birbiriyle akraba olan halklarımız var. İşte onun için tek tek değil, bölgesel ölçekte bir refah huzur, güvenlik ve istikrar ortamını oluşturmak zorundayız. Dolayısıyla bizim Suriye'nin, Irak'ın, Ürdün'ün sorunlarına kayıtsız kalmamız mümkün değil, zira buralarda bir sorun varsa bu sorunlar bizi de etkiliyor.



Aynı şekilde Suriye'nin de etrafındaki ülkelerin sorunlarına kayıtsız kalma şansı yok. Zira komşularda bir sorun varsa, bu sorunlar elbette Suriye'yi de etkiliyor. İşte onun için dayanışma içinde olmamız, birlikte hareket etmemiz ve işbirliğini daha da arttırmamız gerekiyor.''



''BEŞŞAR ESAD'IN LÜBNAN'A GİDİŞİNİ MERAKLA BEKLİYORUM''



Erdoğan, Türkiye ve Suriye arasındaki ekonomik ilişkilerin gelişmesini çok faydalı bulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Şu andaki heyecanı da gerçekten kutluyorum. Atacağımız bu adımlarla birlikte artık Türkiye ile Suriye arasında bu örnek adım hemen süratle diğer ülkeleri de etkileyecektir. Ben kendi ülkemden Suriye'yi seyrettiğim zaman duygulanıyorum. Örneğin, Suudi Arabistan Kralı Suriye'ye geldiği zaman etkileniyorum, Ama Beşşar Esad kardeşim de Suddi Arabistan'a gidince yine etkileniyorum. Aynı şekilde Lübnan Başbakanı buraya geldiği zaman etkileniyorum. Şimdi aynı şekilde Beşşar Esad kardeşimin de merakla Lübnan'a gidişini bekliyorum.



Bütün bunlarla bu bölgede birlik, beraberlik dayanışma bizi aydınlık yarınlara taşıyacaktır. Hep bunun hasreti içinde kaldım, şimdi bunlar başarılıyor. Onun için önümüzde güzel günler var. Bu güzel günlerin heyecanını duymamak mümkün mü? İnşallah insanlarımızın serbest dolaşımı, malların serbest dolaşımını sağlayan Serbest Ticaret Anlaşmasını üç yıl önce yürürlüğe koyduk. Şimdi sıra inşallah hizmetlerin, sermayenin bütün bunların önünü açmaya geldi. Hepsinden öte de huzurun, refahın, barışın bölgemizde egemen olmasına geldi. Biz Suriye için nasıl Karadeniz'e, Kafkaslara, ve Avrupa'ya açılan kapısıysak en uzun sınara sahip olduğumuz Suriye de bizim Orta Doğu'ya, Arap Yarımadası'na ve Körfez'e açılan en büyük kapımızdır.''



50'Yİ AŞKIN ANLAŞMA



Erdoğan, 2008 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 2 milyar dolara dayandığını belirterek, ''Biz bunu yeterli bulmuyoruz üç-dört yıl içerisinde Türkiye- Suriye dış ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmamız lazım. Bunu Itri kardeşimle de görüştük ve burada da siyasi irademiz mevcuttur. İnşallah bunu başaracağız'' diye konuştu.

Bugün 50'yi aşkın mutabakat metniyle gerçekten büyük bir tablonun ortaya konulduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:



''Tarihi bir dönüm noktasına sizler imza atıyorsunuz. Ben sizleri bu azminiz, kararlığınız sebebiyle tebrik ediyorum. Başta Beşşar Esad kardeşim olmak üzere değerli meslektaşım, kardeşim Itri ve tüm bakan kardeşlerim olmak üzere hepinizi tebrik ediyorum, hayırlı olsun, sonu bereketli olsun diyorum.''










Başbakan Erdoğan Suriye'de